Çocukların Geleceği Sermaye İçin Feda Ediliyor!

Yusuf Tekin’in Milli Eğitim Bakanı olmasıyla birlikte Türkiye’de eğitim alanında dikkat çekici bir dönüşüm yaşandı. Bu dönemde en çok eleştirilen konu, eğitimde meydana gelen gericileşme oldu. Özellikle ÇEDES (Çocuk Destekleme Programı) proje uygulamaları, tartışmalara yol açtı. Fakat mesleki eğitim merkezlerinde (MESEM) meydana gelen iş cinayetleri, gündemi daha da ağırlaştırdı. Eğitim Bakanlığı, çocuk işçiliğine bahane olarak kullanılan yasal düzenlemelerle birlikte, ‘4 yeni okul projesi’ adı altında çocukların işletmelerde çalışmasını kolaylaştırmak için yeni düzenlemeleri devreye soktu. Bu bağlamda meslek ortaokulları açıldı. 4 Ekim tarihinde Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci, 4+4+4 eğitim sisteminin son 4 yılını yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini ifade ederek, eğitimden kopuyor gibi görünen bir yapının işaretini verdi. Bu durum, özellikle çocukların ucuz işgücü olarak kullanılmasını kolaylaştıracak bir zemin hazırlamak amacıyla yürütüldüğü düşünülüyor.
Bu hafta, Cumhurbaşkanlığı’nın 2025 yılına dair eğitim programında ortaya konan başlıklar, bu çerçeveden değerlendirildi. İktidar, MESEM modelini yetersiz bulmakta olup, eğitim sisteminde özel sektörün daha belirgin bir rol oynamasını sağlamak istiyor. Özel sektörün ders seçimi ve müfredat süreçlerine katılımının artırılmasının yanı sıra, organize sanayi bölgeleri (OSB) de eğitim kurumu olarak dönüştürülmek isteniyor. Milli Eğitim Bakanlığı, bu durumu şöyle ifade etti: “Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’na göre, mesleki eğitimde kamu-özel sektör iş birliğinin artırılması, meslek liseleri ve meslek yüksekokullarının yönetiminde özel sektörün daha etkin rol alması sağlanacaktır.”
MÜFREDAT VE DERS SEÇİMİ
Yürürlüğe girecek plan çerçevesinde mesleki eğitim için öne çıkan hedefler şunlardır:
- Mesleki eğitim alanında kamu-özel sektör işbirliğinin güçlendirilmesi, meslek liseleri ve meslek yüksekokullarındaki özel sektör etkisinin artırılması sağlanacaktır.
- Milli Eğitim Bakanlığı, mesleki eğitim merkezleri ve meslek liselerinin yer seçiminde OSB’leri öncelikli olarak değerlendirecektir.
- Ders seçimi dahil tüm karar alma süreçlerinde özel sektör ve ailelerin katılımı sağlanacaktır.
- Mesleki eğitim yönetim modeli, tüm paydaşların rollerinin ve sorumluluklarının tanımlanacağı şekilde geliştirilecektir.
- Mesleki ve teknik ortaöğretimde alan ve dal açma-kapama süreçleri, yerel ihtiyaçlar ve sektör taleplerine göre gerçekleştirilecektir.
- Mesleki eğitim müfredatı, sektör ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenecektir.
- Özel sektörle işbirliği yapılacak, mesleki ve teknik eğitimde bölgesel ve sektörel ihtiyaç planlamaları çıkarılacaktır.
- Turizm sektörünün nitelikli ara eleman ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik uygulamalı eğitim programları geliştirilecektir.
- İşgücü piyasası ile mesleki ve teknik eğitim arasındaki uyumun arttırılması için teşvik mekanizmaları uygulanacaktır.
Bu planın içeriği üzerine değerlendirme yapan Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, AKP’nin eğitim sistemini piyasanın işleyişine uygun bir biçimde yeniden şekillendirdiğini belirtti. Irmak, “Bakan, mesleki eğitimin sektörel ihtiyaçlara uygun bir şekilde tasarlanmak istendiğini belirtiyor. Ancak MESEM’lerde yaşanan ölümler, AKP’nin mesleki eğitimden ne anladığını göstermektedir. Çocuklar acımasızca sömürü koşullarına mahkûm edilmekte ve bu durum sistemin bir parçası haline getirilmektedir,” dedi.
Irmak, sistem