Mahmut Asmalı, 2024 yılının ikinci yarısında iş gücü piyasalarının genel görünümünün olumlu kalmasına rağmen, talep koşullarında yaşanan bozulmalara dikkat çekti. Aralık ayında faiz indirimi beklediklerini vurgulayan Asmalı, mevcut ekonomik koşulların parasal sıkılaşma politikasının iç talebi beklenilen düzeyde sınırlamadığını gösterdiğini belirtti. Özellikle dar ve orta gelir gruplarının zorunlu harcamalarının baskı altında kaldığını, buna karşın yüksek gelir grubuna ait taleplerin güçlü kalmaya devam ettiğini ifade etti.
FAİZ İNDİRİMİ BEKLENTİSİ
Asmalı, mevcut ekonomik politikaların gelir dağılımını daha da bozduğunu ve bunun enflasyonu artırıcı bir etki yarattığını dile getirdi. Merkez Bankası’nın aralık ayında faiz indirimine gitmesi konusunda genel bir beklenti olduğunu yineleyen Asmalı, yılın son ayındaki olası bir politika faiz indiriminin firmaların 2025 yılına dair motivasyonlarını olumlu yönde etkileyebileceğine inandığını kaydetti.
Ayrıca, asgari ücret başta olmak üzere yeni yılda yapılacak olan ücret artışlarının iş gücü maliyetlerinde artışa yol açacağını aktaran Asmalı, çalışanların onurlu bir yaşam sürdürebileceği uygun ücret seviyelerinin sağlanmasının, iş dünyasının en önemli sorumluluklarından biri olduğunu vurguladı. Asmalı, son beş ay boyunca gerileyen yıllık enflasyonun, yapılacak olan yüksek ücret artışları ile yeniden yukarı doğru tetiklenme riski taşıdığını değerlendirerek, “yüksek ücret artışı-yüksek enflasyon” sarmalından çıkılması gerektiğini ifade etti.
Enflasyonla mücadelede kararlı bir tavrın sürdürülmesi gerekliliğini vurgulayan Asmalı, bireylerin cebindeki paranın değerinin korunması gerektiğine dikkat çekti. Bu kapsamda işletmelerin desteklenmesi amacıyla teşvik programlarının genişletilmesi ve ilave önlemlerin alınması gerektiğini ifade etti. Asmalı’nın açıklamaları, hem iş gücü piyasalarındaki dengelerin korunması hem de enflasyonun kontrol altına alınabilmesi adına izlenecek yol haritasının belirlenmesi açısından oldukça önemli bir çerçeve sunmaktadır.
