Avrupa, Trump’ın Dönüşüne Karşı Hazırlıksız mı?

Avrupa Birliği, ekonomik stabilitesini korumak adına uzun bir süredir kaygılarıyla boğuşuyor. Özellikle Brüksel, Donald Trump’ın potansiyel yeniden başkanlık dönemi ile ilgili olarak, Yeni yönetimin alacağı kararları tahmin etmek ve buna hazırlık yapmakla meşgul. Politico yazarları Barbara Moens, Camille Gijs ve Jacopo Barigazzi tarafından yapılan analiz, Avrupa’nın Trump’ın güvenlik ve ticaretle ilgili planlarını beklemesinin, aktif bir önlem almaktansa, daha çok “bekle ve gör” stratejisi benimsediğini ortaya koyuyor.
Bunun yanı sıra, Avrupa’nın demokrat adaylarından Kamala Harris’in öne çıkması ile birlikte, ikinci bir Trump yönetimi ihtimali birçok lider için tedirgin edici bir hal aldı. İlk başta Avrupa’nın Trump için gizliden bir plan yaptığı iddiaları ortaya atılsa da, gerçekte bu durum daha riskli bir bekleyiş olarak değerlendirildi. Fransa ve Almanya’nın güç kaybettiği bir dönemde, kıtanın siyasi liderlerinin bu belirsizlik üzerinde etkili bir strateji geliştiremeyecekleri düşünülüyor.
Doğu Avrupa’nın sağ popülizmle dolması, süregelen tedirginliğin bir başka kaynağı. Avrupa diplomatları, Trump’ın Avrupa’ya olan kampanya vaatlerinin ne derece yerine getirileceğini merakla takip etmekte. Bu vaatler arasında ticaret tarifeleri ile kıtanın ekonomisine yönelik tehditler ve Rusya’nın Ukrayna’daki eylemlerinin etkisi söz konusudur. Kıdemli bir AB diplomatının belirttiği gibi, Brüksel, Trump’ın bu saldırgan planları hakkında bir önleyici adım atmak yerine durumu izlemeyi tercih ediyor.
AB’DEN PASİF YAKLAŞIM
Bu pasif yaklaşımın sebeplerinden biri, Trump’ın Cumhuriyetçi Parti içerisindeki cesaretinin artması olarak yorumlanmakta. 2016’daki başkanlık seçimlerinden sonraki şok zaferinin getirdiği daha kararlı duruş, Avrupa için kaybedeceklerin fazlalığını göz önünde bulunduruyor. Seçimler sonrası Avrupa liderlerinin, Trump’ın geçiş ekibiyle kurmaya çalıştıkları ilişki ise, havuç sallamak anlamına geliyor. Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nden Mark Leonard, “Bu, oldukça farklı bir hükümet ile daha kırılgan ve risklerin arttığı bir dönemde karşılaşacağız” diyor.
GÜVENLİK ENDİŞELERİ VE TİCARET TARİFELERİ
ABD başkanlık seçimleri öncesinde, Avrupa’daki liderler, Trump’ın Ukrayna’ya karşı düşmanca tutum sergilemesine rağmen, NATO ve Ukrayna’ya desteklerini göstermek için çabalarını artırdılar. Savaş döneminde dile getirilen barış önerileri, Ukrayna’nın durumu karşısında Avrupa’nın nasıl bir pozisyona geçeceği konusunda kaygılara yol açtı. Bunun ötesinde, Covid-19 salgını sonrası yaşanan ekonomik sıkıntılar da Avrupa ekonomisinin üzerindeki yüklerin artmasına neden oldu.
Şimdi, özellikle Trump’ın, Avrupa mallarına %10 ile %20 arasında genel tarifeler koyma vaadi ortaya atması, Avrupa ekonomisinde daha fazla daralmaya yol açabilecek bir durum olarak nitelendiriliyor. Bu da Avrupa’yı oldukça zor bir duruma sokan bir gelişme olarak öne çıkıyor.
ALMANYA’DAN ÖZEL HEDEF
Trump’ın, ticaret politikaları çerçevesinde özellikle Almanya’ya yoğunlaşması ve Alman otomobil ihracatçıları gibi büyük sektörleri hedef alması, Avrupa’nın tedirginliğini artırıyor. Ekim ayında, Trump, “Bir araya gelen tüm güzel Avrupa ülkeleri, arabalarımızı almıyor. Çiftlik ürünlerimizi almıyorlar” diyerek Almanya’ya işaret etti. Uzmanlar, bu tür tehditlerin, Avrupa’nın içinde bulunduğu oldukça hassas durum açısından bir durgunluğa yol açabileceği