Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamaya göre, Antalya’nın Kaş ilçesi açıklarında 11 Aralık 2024 tarihinde saat 21.19’da 3.5 büyüklüğünde bir deprem kaydedilmiştir. Bu sarsıntı, bölgedeki sakinler arasında tedirginlik yaratırken, resmi kurumlar tarafından herhangi bir olumsuz durum bildirimi yapılmamıştır.

3.5 büyüklüğündeki depremin derinliği ise 9.12 kilometre olarak ölçülmüştür. Derinliği, depremin fiziksel etkilerini ve kaynağını belirlemede önemli bir faktördür. Genelde daha derin depremler, yüzeye daha az etki yaparken, daha sığ depremler daha fazla hasara yol açabilir. Bu olayın ardından, yerel halkın endişeleri artarken, AFAD tarafından bölgedeki yapısal güvenlikler de gözden geçirilmiştir.

Aynı gün, Antalya’nın Kaş ilçesi açıklarında meydana gelen 3.5 büyüklüğündeki depremin ardından, Akdeniz bölgesinde saat 21.22’de 4.3 büyüklüğünde ikinci bir sarsıntı kaydedilmiştir. Bu depremin derinliği ise 9.81 kilometre olarak kaydedilmiştir. 4.3 büyüklüğündeki bu deprem, özellikle bölgedeki daha geniş alanlarda hissedilmiş, sosyal medya üzerinde birçok paylaşım olmuştur.

AFAD’ın internet sitesinde yer alan bilgilere göre, her iki depremin ardından afet yönetim sistemlerinin devreye girdiği ve gerekli önlemlerin alındığı bilgisi paylaşılmıştır. Yetkililer, depremlerin hemen ardından bölgedeki tüm acil durum ve sağlık hizmetlerinin hazır durumda olduğunu, vatandaşların güvende olmasını sağlamak için gerekli önlemlerin alındığını vurgulamışlardır.

Bölgedeki depremler, Akdeniz sismik aktivitesinin bir parçası olarak kabul edilmekte ve Türkiye’nin bu tür doğal afetlere karşı daha hazırlıklı hale gelmesi için yapılan çalışmaların önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Türkiye, aktif fay hatları üzerinde yer alan bir ülke olduğu için depremler toplumun dikkat etmesi gereken bir durum olarak her zaman gündemde kalmaktadır.

Sonuç olarak, Kaş açıklarında meydana gelen bu iki deprem, Antalya’daki insanların günlük yaşamında ve psikolojisinde önemli izler bırakmıştır. AFAD ve diğer yetkili kurumlar, depremin ilk anından itibaren gelişmeleri yakından izlemekte ve kamuoyunu bilgilendirmeye devam etmektedir. Kamuoyundan, olası bir afet durumunda devletin ve diğer resmi kurumların talimatlarına uyduları sürece, güvenli bir yaşam sürdürebilmeleri açısından önemlidir.