Rusya’nın, Ukrayna’nın başkenti Kiev’e büyük bir misilleme saldırısı gerçekleştirebileceği yönünde aktarımlar yapıldı. Bu durum üzerine, Kiev’deki ABD büyükelçiliği, konsolosluklarını “bir süreliğine” kapatma kararı aldı. Bu açıklamanın ardından, bölgedeki İspanya, İtalya ve Yunanistan konsoloslukları da benzer bir karar alarak kapatıldı ve çalışanları sığınaklara yönlendirildi. Ayrıca, bu ülkelerin vatandaşlarına da güvenli alanlara gitmeleri konusunda tavsiyeler yapıldı.
ABD Başkanı Joe Biden’dan aldığı izin sonrası, Ukrayna ordusu savaşta yeni bir aşama kaydederek ATACMS füzelerini Rusya’nın Bryansk bölgesindeki askeri hedeflere yönelik kullanmaya başladı. Bu gelişme üzerine Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Ukrayna’ya karşı büyük bir karşılık verileceğini” açıkça ifade etti. Bunun üzerine sahada durum gerginleşti ve Ukrayna’nın birçok bölgesinde gece boyu sirenler çaldı, hava saldırıları yapıldı. Ancak, ABD’nin öngördüğü saldırıların çok daha büyük bir boyutta olabileceği düşünülüyor.
NÜKLEER SİLAH EŞİĞİ DÜŞTÜ
Öte yandan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2023 yılı Ekim ayında imzaladığı bir kararla, ülkesinin nükleer eşiğini düşürme yönünde önemli bir adım attı. Yeni nükleer doktrine göre, Rusya topraklarına yapılacak füze, insansız hava aracı (İHA) ve hava saldırıları karşısında nükleer cevap verme yetkisine sahip olacak. Bu durum, uluslararası güvenlik dengelerini etkileyen bir gelişme olarak dikkat çekiyor.
Dışişleri Bakanı Lavrov, gün içerisinde yaptığı açıklamalarda, ATACMS füzelerinin Rusya sınırları içerisinde kullanılmasının “Batı ile olan gerilimi en yüksek seviyeye çıkardığını” belirtti ve müttefiklerini “gerilimi tırmandırmak” ile suçladı. Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov ise, Rusya’nın güncellenmiş nükleer doktrininin, Ukrayna’nın Batı yapımı konvansiyonel füzeler kullanmasına karşı potansiyel bir nükleer saldırı fırsatı sunabileceği konusunda Batı ülkelerine bir uyarıda bulundu.
Bu gelişmeler, uluslararası alanda büyük bir endişe yaratırken, Rusya’nın yürüttüğü askeri strateji ve ittifakları üzerindeki etkileri de dikkat çekiyor. Uzmanlar, Ukrayna’da yaşananların yanı sıra, Batı ile Rusya arasındaki ilişkilerin gerginlik seviyesinin artması ve bunun sonucunda nükleer silahların tekrar gündeme gelmesi ihtimalinin arttığını belirtiyorlar. Tüm bu olaylar, global güvenlik yapısını daha da karmaşık bir hale getiriyor ve dünya genelindeki güç dengelerini sorgulatıyor.
