Rubio: Türkiye İlişkileri için Şahin Yaklaşım!

47. ABD Başkanı seçilen Donald Trump, gelecek kabinesinin Dışişleri Bakanının sosyal medyadan yayımladığı gönderiyle resmen seçtiğini duyurdu. Müstakbel Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun uzun ve dikkat çeken bir kariyeri var, fakat Türkiye hakkındaki görüşleri, ABD ile olacak gelecek ikili ilişkileri zorlayabilir. Peki, Türkiye’nin başına bela olacak bu “şahin” senatör, kimdir?
TRUMP KABİNESİNDE BİR GÖÇMEN ÇOCUĞU
Marco Rubio, 1971 yılında Florida’nın Miami şehrinde, Küba göçmeni bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Miami Üniversitesi’nde hukuk alanında eğitim aldıktan sonra, 1998 yılında Batı Miami’de şehrinin Komisyon üyesi olarak siyasi kariyerine ilk adımını attı. 2000 yılında Florida Temsilciler Meclisi’ne seçilen Rubio, 2006’da bu meclisin başkanlığına seçilerek hızlı bir yükseliş gösterdi.
2010 yılında Florida eyaleti Senatörü olarak seçilen Rubio, doğup büyüdüğü eyaleti temsil etmeye başladı. Göçmen kökeni ve ailesinin geçmişi, özellikle Latin Amerika ile ilgili dış politika konularında bakış açısını şekillendirdi. 2015’te başkanlık adaylığı için yarışa giren Rubio, yarışın ardından Donald Trump’a destek vererek onun ekibine katıldı ve Trump hükümeti döneminde 2016-2020 arasında danışmanlık hizmeti verdi. Latin Amerika ülkeleriyle olan yakın ilişkileri nedeniyle Rubio, “ABD’nin fiili Latin Amerika Dışişleri Bakanı” olarak anılmaya başladı.
İSTİHBARAT ONDAN SORULUR
2020-2024 yılları arasında Rubio, Senato İstihbarat Komitesi’nde önemli roller üstlendi. Bu süre zarfında Çin ve Rusya’dan gelen tehditlere karşı istihbarat ve siber güvenlik alanlarında kaynak artırılması gerektiğini savundu. Rubio, Biden yönetiminin sınır güvenliği politikalarını ve COVID-19 krizi döneminde hükümet harcamalarını eleştirdi. Dış politikada ise, ABD’nin güçlü bir uluslararası varlık sergilemesi gerektiğini vurgulayarak, Tayvan ve Ukrayna gibi ABD müttefikleri ile işbirliğinin önemine dikkat çekti.
TÜRKİYE’NİN İÇİNE DE DIŞINA DA KARŞI
Marco Rubio, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde otoriter bir yönetime kaydığını ve Erdoğan hükümetinin insan hakları ihlallerine yol açtığını belirtiyor. Türkiye’deki demokratik kurumların zayıfladığını savunan Rubio, bu durumun NATO’nun uyumunu bozduğunu ve ortak değerleri zayıflattığını ifade ediyor.
Mayıs 2017’de, Senatör Bob Menendez ile birlikte dönemin Başkanı Donald Trump’a, Erdoğan’la bu konuları görüşmesi çağrısında bulunan Rubio, “Eğer Türkiye, bir ABD müttefiki olarak muamele görmek istiyorsa, öyle davranması gerekiyor” şeklinde bir açıklama yaptı.