CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, iç ve dış gelişmeleri ele aldığı haftalık değerlendirme raporunu yayımladı. Öne çıkan konulardan biri, Bolu-Kartalkaya‘da meydana gelen yangın faciası oldu. Toprak, yaptığı açıklamada, “Her toplumsal felaket ve faciadan sonra ‘kader, fıtrat’ vb. açıklamalarla sorumluktan kaçan ve TBMM’deki araştırma-soruşturma önergelerini reddeden iktidar, Kartalkaya faciasını da zamana terk ederek unutturmaya çalışacaktır” ifadelerini kullandı. Toprak, konuyla ilgili çok önemli noktalara değindi.
İktidarın Siyasi Sorumsuzluğu
Toprak, Bolu Kartalkaya’daki yangın faciasında sorumlular hakkında “sonuna kadar gidileceğini” ilan eden fakat hiç kimsenin istifa etmemesinin siyasi bir sorumsuzluk örneği olduğunu vurguladı. Bu olayın da benzer başka facialarla aynı kaderi paylaşacağını belirten Toprak, geçmişte meydana gelen Soma, Kastamonu ve 6 Şubat depremleri gibi olaylarda iktidarın tavrı göz önüne alındığında, bu faciadan sonra sorumluların hesap vermeden serbest kalacağını öngördü. Yangının hemen ardından dört bakanın açıklamalarda bulunmasının sorumluluğu üstlenmeye yönelik bir çaba değil, geçiştirme gayesi taşıdığını ifade etti.
Toprak, 6 Şubat 2023’te meydana gelen deprem felaketinin ikinci yıldönümüne yaklaşırken, göstermelik olarak tutuklanan birkaç müteahhitin hemen ardından serbest bırakıldığını hatırlatarak, Bolu’daki faciada asıl sorumlu olan Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın yetkilerine dikkat çekti. Yasal çerçevelere göre, olayın arkasındaki asli sorumlu kim olsa da, İçişleri Bakanı’nın 10 gün içinde kimin yetkili olduğunu ifade etmesi gerektiği de önem taşıyor.
Kamu Görevlilerine Yönelik Cezasızlık
Toprak, Valilik, İl Özel İdaresi ve ilgili bakanlıkların yetkililerinin “zincirleme” sorumlu olduklarını, ancak muhtemelen hiçbir kamu görevlisinin yargılanmayacağını belirtti. Tutuklanan otel sahipleri ve yöneticilerinin, bağlı oldukları bakanlıklarla olan ilişkileri dolayısıyla kısa zaman içinde serbest bırakılma olasılığının yüksek olduğunu aktardı. Bu olayın da, iktidarın 23 yıldır sergilediği cezasızlık ve unutma geleneğinin bir parçası olacağını öngördü.
Yeni Rejim ve Yargı Süreçleri
Toprak, Türkiye’deki siyasi ortamın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği ‘silkeleyin’ talimatıyla değiştiğini ve bu durumun, gözlemlenen bir siyasi rekabeti etkileyen bir aşamaya geçildiğini belirtti. Yeni süreçlerin giderek Rusya ve İran’daki yönetim yapılarıyla benzeştiğine dikkat çekti. Erdoğan’ın siyasi rakiplerini zayıflatma amacıyla yargı gücünü kullanmasının somut örnekleri, son birkaç gün içinde açılan davalar ve soruşturmalarla kendini gösterdi.
Özellikle Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamasıyla yapılan gözaltıların, ardında terör ve halkı kin ve düşmanlığa sevk etme iddialarıyla tutuklama süreçlerini başlattığını belirtti. Bu bağlamda, sanatçılar ve dizi sektöründeki aktörler üzerindeki baskıların, geçmişteki olaylarla ilişkilendirildiğinde, herkes için ciddi sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti. Gezi Parkı olaylarına yönelik iddialar, bu durumun yalnızca başlangıcı olabilir.
Anayasanın Hiç Sayılması
Anayasada kimsenin yargıya emir ve talimat veremeyeceği belirtilirken, mevcut iktid
