ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 2022 yılından bu yana Afganistan’da tutuklu bulunan ABD vatandaşı George Glezmann’ın serbest bırakıldığını açıkladı. Rubio, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, Glezmann’ın 2,5 yıl süren haksız tutukluluğunun ardından özgürlüğüne kavuştuğunu duyurdu. Bakan Rubio, “George, 2,5 yıllık haksız yere Afganistan’da tutuldu, ancak şimdi eşi ile tekrar buluşmak için yolda. Evine hoş geldin George.” ifadelerini kullandı.
Serbest bırakılmasında önemli bir rol oynayan isimlerden biri de ABD’nin eski Kabil Büyükelçisi Zalmay Halilzad oldu. Halilzad, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, Taliban hükümetinin, “ABD başkanına ve Amerikan halkına iyi niyet göstergesi olarak” Glezmann’ı serbest bırakma kararı aldığını belirtti ve Glezmann’ın ailesinin yanına doğru yola çıktığını duyurdu.
CNN’e konuşan bir kaynak, Glezmann’ın serbest bırakılmasının, Katar ve ABD arabulucularının yönettiği haftalar süren müzakerelerin ardından gerçekleştiğini aktardı. Bu uzun müzakerelerin sonucunda Glezmann, özgürlüğüne kavuştu. Glezmann’ın serbest bırakılması, uluslararası ilişkilerde önemli bir gelişme olarak değerlendirilmektedir.
TURİSTİK GEZİ Mİ?
66 yaşındaki George Glezmann, Taliban’ın Afganistan’daki kontrolünü yeniden ele geçirmesinin ardından, Aralık 2022’de gözaltına alınmıştı. ABD Senatörleri Jon Ossoff ve Raphael Warnock’ın kampanya yürüttüğü serbest bırakılma süreci, Glezmann’ın Afganistan’a kültürel bir gezi amacıyla gittiği iddialarıyla da dikkat çekti. Bu beş günlük gezi sırasında tutuklanan Glezmann, ülkedeki zengin kültürel mirası keşfetmeyi amaçladığını ifade etmişti.
Glezmann’ın durumu, ABD yönetimi ve Taliban arasında devam eden çelişkili ilişkilerin bir parçası olarak yorumlanmaktadır. Haksız yere tutuklu kalan bir Amerikalının serbest bırakılması, iki ülke arasında yeni müzakerelerin kapılarını aralayabilir. Glezmann’ın ailesi, serbest bırakılma haberinin ardından büyük bir sevinç yaşadı. Glezmann’ın dönüşü, sadece kişisel bir başarı değil, aynı zamanda uluslararası diplomasinin de bir örneği olarak değerlendiriliyor.
Sonuç olarak, Glezmann’ın serbest kalması, uzun süredir devam eden çatışmalar ve diplomatik gerginlikler içinde umut verici bir gelişme olarak ortaya çıkıyor. Bu olay, ABD’nin dış politikasındaki değişiklikler ve Taliban ile olan ilişkilerdeki dinamiklerin nasıl evrildiği konusunda önemli bir örnek teşkil ediyor. Glezmann’ın durumu, gelecekte benzer durumlarla karşılaşıldığında nasıl bir yaklaşım benimsenmesi gerektiği konusunda da ders niteliği taşımaktadır.
