Alara Turan: Mesude ile Benzer Yanlarım Var
‘MESUDE İLE ORTAK YÖNLERİMİZ VAR’
Başrollerini ünlü oyuncular Bergüzar Korel ve Mehmet Günsür’ün paylaştığı “Annem Ankara” dizisinde Mesude karakterini canlandıran Alara Turan, karakteriyle kendi kişiliği arasında bir bağ olduğuna dikkat çekti. Turan, “Canlandırdığım karakterle aslında ortak yönlerim var. Ben de çok fevri bir insanım. Fakat Mesude benden bir tık daha fevri. O yüzden ani çıkışlarıyla aksiyon alıyor” şeklinde konuşarak, Mesude’nin fevriliğinin kendi fevriliğinden daha fazla olduğunu ifade etti.
‘SETİMİZ ÇOK EĞLENCELİ HERKES SAMİMİ’
Alara Turan, setin atmosferinin oldukça neşeli olduğunu dile getirerek, “Herkesin keyfi çok yerinde. Yeni olmama rağmen adapte olmakta zorlanmadım. Setimiz eğlenceli çünkü herkes çok samimi. En unutulmaz sahnemizi birkaç gün önce çektik. Bir kız isteme sahnesi çekildi. Kapıyı açıyorum ve bir anda bütün ekip karşımda; herkes bana bakıp ‘İyi akşamlar’ diyor. Kendimi tutmakta çok zorlandım. Gecenin de bir yarısı ama o kadar eğlendik ki şu ana kadar en unutulmaz sahne oydu sanırım” diyerek yaşadığı anıyı paylaştı.
‘MESUDE ŞEFKATİ SUPHİ’DE BULDU’
Dizide Suphi karakterine hayat veren Özgürcan Çevik ile Mesude arasındaki ilişkiyi anlatan Turan, bu iki karakterin başlangıçta nefretle dolu bir ilişki yaşadığını belirtti. Ancak Mesude’nin, abilerinden dolayı evde bulamadığı şefkati Suphi’de bulduğunu dile getirdi. Turan, Mesude’nin Suphi’ye olan hayranlığını ve ona benzer yönlerini vurgulayarak, “Mesude kendine çok benzetiyor Suphi’yi ama aynı zamanda şefkatli bir yanını da gördüğü için hareketleri hoşuna gitmeye başladı. Bence onu hayatının yavaş yavaş merkezine koymaya başlıyor” diye konuştu.
‘90’LARDA DA BENZER AŞKLARI OLURDU’
Bir izleyicinin “Eğer 90’larda aşk yaşasaydınız, Mesude ve Suphi gibi mi olurdunuz?” sorusunu yanıtlayan başarılı oyuncu, 90’larda aşk yaşamanın günümüzdeki kadar kolay olmadığını düşündüğünü belirtti. Turan, o dönemki ilişkilerin daha kısıtlı olduğunu ifade ederken, “Biz artık her şeyi bam güm söylüyoruz. Sosyal medya var, kendini belli edebiliyorsun. Tabii ki 90’larda da buna benzer aşk hikayeleri olurdu. Daha çekingen, daha durağan, hemen her şeyi söyleyemeyen” şeklinde fikirlerini paylaştı.
