İYİ Parti’den Dış Politika ve Bütçe Eleştirisi

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda, TBMM, Anayasa Mahkemesi, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçeleri üzerine görüşmeler yapılmaktadır. Bu kapsamda Dışişleri Bakanlığı bütçesi hakkında söz alan İYİ Parti Ankara Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyon Üyesi Kürşad Zorlu, Türk dış politikasının geniş bir coğrafyada çeşitli sahalarda etkinlik göstermeye çalıştığını belirtti. Zorlu, dış politikadaki başarı için ekonomik, siyasi, ticari ve askeri kaynakların birlikte hareket etmesinin gerekliliğine vurgu yaptı. Dışişleri Bakanlığı’nın 2025 yılı için önerilen 39 milyar TL’lik bütçesinin mevcut küresel dinamikler ve jeopolitik gerçekler göz önüne alındığında yetersiz olduğunu ifade etti.
‘KİMSENİN ÖNGÖREBİLECEĞİ BİR DURUM DEĞİLDİ’
Kürşad Zorlu, Türkiye’nin uluslararası saygınlığını artıracak bir diplomatik vizyonla bütçenin oluşturulması gerektiğini de vurguladı. Özellikle Suriye’deki iç savaş ve gelişmelerin Türkiye için önemine dikkat çekti. Zorlu, Suriye’deki 13 yıllık iç savaşın ardından gerçekleşen gelişmelerin Türkiye’nin dış politikasını doğrudan etkilediğini ve 27 Kasım 2023’te İdlib’de HTŞ bağlantılı grupların başlattığı operasyonun beklenmedik bir başarı ile sonuçlanmasının kimse tarafından öngörülmediğini belirtti.
‘FARKLI GÜÇ DEVŞİRMELERİNE NEDEN OLABİLİR’
Son olayların ardından önümüzdeki günlerde hangi uluslararası güçlerin hangi stratejileri izleyeceği sorusunu gündeme getirdi. HTŞ’nin uluslararası arenada tanınması ve bunun bazı devletlerce de desteklenmesi yeni bir dönemin başlangıcını işaret edebilir. Türkiye’nin bu yapılanmanın gelecekte nasıl bir strateji izleyeceği ve muhataplığının hangi kriterlere dayanacağı önemli bir konu. Zorlu, Katar’ın HTŞ ile görüşme yapmasının bölgedeki diğer ülkelerin de benzer adımlar atabileceğine dikkat çekti. Ayrıca, HTŞ’nin son on günde elde ettiği yeni silahlarla güçlenmesinin geniş gruplar arasındaki güç dengesini değiştirebileceğini öne sürdü.
Zorlu, HTŞ’nin yeni yönetiminin İdlib merkezli Suriye Kurtuluş Hükümetine devredilmesini de önemli bir gelişme olarak değerlendirirken, bunun bölgedeki istikrarsızlığı artırabileceğine dikkat çekti. Suriye’deki gidişatın belirsizliğini koruduğunu ve Türkiye’nin bu belirsizlik içinde önemli bir aktör olabileceğini vurguladı. Zorlu, Türkiye’nin Suriye’deki yeni dengeleri oluşturmada fırsatları doğru değerlendirmesi gerektiğini ifade etti.
‘TARİHİ TOPLANTIYA TANIKLIK EDİLEBİLİR’
Zorlu, Türkiye’nin uluslararası konferanslar düzenleyerek Suriye muhalefetini bir araya getirmesinin önemli olduğunu belirtti. Bu tür toplantıların, Türkiye’nin uluslararası alandaki konumunu güçlendirebileceği ve Suriye’nin yeniden yapılanmasında Türkiye’nin etkisini artırabileceğini ifade etti. Türkiye’nin Suriye’deki terör tehdidi ile mücadelesinin önemine bir kez daha vurgu yaparak, PKK-YPG tehdidinin ortadan kaldırılması gerektiğini savundu.
Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğü ve kalıcı barışını sağlamak için geçerli bir siyasal sistem oluşturmaya yönelik çabalarının kritik önemde olduğuna dikkat çekti. Son gelişmelerle birlikte, Suriye’de yaşayan halkların bir arada, huzur içerisinde yaşaması için terör unsurlarının ortadan kaldırılmasının elzem olduğunu vurguladı. Zorlu, PYD-YPG’nin Suriye’nin kontrolünü genişletmeye çalışmasının tehlikelerine de değindi.