Apple’a Almanya’dan Sıkı Rekabet Denetimi!

Almanya Federal Kartel Dairesi, 2023 yılında Apple’ı çapraz pazarlar arası rekabet açısından “çok önemli” bir şirket olarak sınıflandırdığını açıklamış ve bu durumu göz önünde bulundurarak, Apple’a yönelik daha sıkı rekabet denetimlerinin uygulanacağına dair bildirimde bulunmuştur. Bu karar, rekabet karşıtı davranışların daha erken bir aşamada engellenmesi amacı taşımaktadır.
Apple, Almanya Federal Kartel Dairesi’nin bu kararına karşı, Almanya Federal Mahkemesi’ne (BGH) temyiz başvurusunda bulunmuştur. Mahkeme, bugünkü oturumunda, Apple’ın pazarlardaki rekabet açısından büyük bir öneme sahip olduğunu bir kez daha teyit ederek, Almanya Federal Kartel Dairesi’nin 2023’teki bu tanımını desteklemiştir.
Almanya Federal Kartel Dairesi Başkanı Andreas Mundt, BGH’nin kararını memnuniyetle karşıladığını belirterek, “Bu, en yüksek mahkemenin Apple’ın daha sıkı kötüye kullanım kontrolüne tabi olduğunu onayladığı anlamına geliyor. Bu nedenle, Apple’ın üçüncü taraf uygulamalara yönelik izleme yönetmeliğine ilişkin devam eden incelememiz sağlam bir zemine oturmuştur. Bu dava ile büyük internet şirketlerine karşı açılan diğer davalar üzerinde var gücümüzle çalışıyoruz” ifadelerini kullanmıştır.
Ayrıca, Almanya Federal Kartel Dairesi, Ocak 2022’de Google’ın ana şirketi olan Alphabet’i piyasa genelinde rekabet için “çok önemli” bir şirket olarak kategorize etmiştir. Mayıs 2022 tarihinde Facebook’un sahibi Meta ve Temmuz 2022’de ise Amazon da benzer bir şekilde bu sınıflandırmaya dahil edilmiştir. Bu durum, büyük teknoloji şirketlerine karşı artan bir dikkat ve kontrol mekanizmasının işareti olarak değerlendirilmektedir.
Almanya’da yürütülen bu denetimlerin, tüketici çıkarlarını koruma ve dijital pazarlardaki rekabetin sağlanması amacıyla yapıldığı aşikardır. Apple gibi büyük teknoloji firmalarının rekabetin sağlanmasındaki rolü ve etkisi, hem yerel hem de uluslararası düzeyde önemli bir tartışma konusu olmuştur. Bu yeni denetim mekanizması, sektördeki rekabeti artırmayı ve monopolistik eğilimleri azaltmayı hedeflemektedir.
Bu süreçte, Apple’ın, mahkeme kararlarını dikkate alarak faaliyetlerini nasıl sürdüreceği merak konusudur. Apple’ın bu kararın ardından, rekabet koşullarına uygun bir şekilde stratejilerini nasıl şekillendireceği veya Almanya’daki pazara yönelik politikalarını gözden geçirip geçirmeyeceği önemli bir soru olarak karşımıza çıkmaktadır. Aynı zamanda, diğer büyük teknoloji şirketlerinin de benzer denetimlerle karşılaşmaları söz konusu olabilir.
Özellikle Apple gibi global düzeyde faaliyet gösteren şirketler, bu tür düzenlemelere uyum sağlamak zorunda kalması, iş modellerini ve pazar stratejilerini revize etme ihtiyacı doğurabilir. Bu durum, hem tüketiciler hem de diğer sektör oyuncuları açısından önemli gelişmelere zemin hazırlayabilir.