İktidara yakın olan Türkiye Gazetesi, Suriye’nin kuzeyinde etkin olan Demokratik Birlik Partisi (PYD) yöneticisi Salih Müslim ile bir röportaj gerçekleştirdi. Bu röportaj, daha önce aynı kişiyle mülakat yapan ve “örgüt propagandası” suçlamasıyla hapis cezasına çarptırılan Nevşin Mengü üzerinden gündeme gelmiş oldu.
Yılmaz Bilgen imzalı haberde, “PYD Başkanlık Konseyi Üyesi Salih Müslim gazetemize konuşarak Şam mutabakatı ve bundan sonraki takip edilecek yol haritasına ilişkin sorularımızı cevapladı” şeklinde bir açıklama yer aldı. Bu röportaj, PYD’nin geleceği ve ilişkileri açısından önemli ipuçları sunuyor.
Röportaj boyunca Salih Müslim, PYD’nin anlaşmalara uyacaklarını ve PKK lideri Abdullah Öcalan’ın “silah bırakma” çağrısına yanıt vereceklerini belirtti. Müslim, ayrıca özerklik talep etmediklerini vurguladı. Habere göre görüşlerini şöyle ifade etti: “Öncelikle Orta Doğu denklemi bu barış sürecinden güçlü bir biçimde etkilenir. Biz Türkiye düşmanlığı ekilerek bir yere varılacağına inanmıyoruz. Türkler bize komşu ve dost bir millet. Biz ayrı bir devlet peşinde değiliz. Suriye’de demokratik katılım çerçevesinde var olmak için bu adımı attık. Türkiye ve Suriye halkının parçası ve kardeş hukuku dahilinde yaşamak istiyoruz. Suriye’de bir özerklik talebimiz yok. Siyasi hiçbir ön şartta sunmuyoruz. Eşit temelde adil bir yönetim istiyoruz“
Nevşin Mengü ceza almıştı
Geçtiğimiz ay Salih Müslim ile yaptığı röportajı sosyal medya üzerinden yayımladığı için “örgüt propagandası” suçlamasıyla savcılığa sevk edilen Nevşin Mengü‘ye 1 yıl 3 ay hapsin verildiği bilgisi de önemli bir ayrıntı olarak öne çıkıyor. Bu durum, gazetecilerin haber yapma hakkının ve ifade özgürlüğünün sınırları konusunda pek çok tartışma yaratmış durumda.
Sonuç olarak, Türkiye Gazetesi’ndeki bu röportaj, PYD’nin geleceği, Türkiye ile olan ilişkileri ve iç politikadaki gelişmeler açısından dikkat çekici bir boyut kazandırıyor. Salih Müslim’in sözleri, örgütün, Suriye’de barış sürecine katkı sağlama amacı güttüğünü ve özerklik taleplerinin olmadığını vurgulaması, uluslararası kamuoyunda nasıl bir yankı uyandıracağı ise merak konusu.
