Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarının 458 gündür devam ettiğini bildirdi. 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren gerçekleştirdiği operasyonlarla ilgili güncel verileri paylaşan Bakanlık, Gazze’deki sivil kayıpların ve yaralanmaların ciddi boyutlara ulaştığını vurguladı. Gelinen noktada, İsrail’in düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden Filistinli sayısının 45 bin 854’e, yaralı sayısının ise 109 bin 139’a yükseldiği kaydedildi.
Bakanlık tarafından yapılan bu açıklama, uluslararası toplumun dikkatini tekrar bu bölgedeki insani krize çekmeyi amaçlıyor. Gazze’de yaşanan bu olaylar, yalnızca bir çatışma değil, aynı zamanda bir insani dram olarak değerlendiriliyor. Saldırılar sonucunda yaşanan ölümler ve yaralanmalar, bölgedeki sağlık sisteminin çökmesine neden olmuş; sağlık hizmetlerine erişim oldukça kısıtlanmıştır. Bütün bunlar, sivil halkın yaşamını tehdit eden ciddi bir tehlike oluşturuyor.
7 Ekim’de başlayan bu saldırı dalgası, yalnızca askeri bir müdahale olarak değil, aynı zamanda sivil nüfusa yönelik sistematik bir baskı ve insani hakların ihlali olarak da nitelendiriliyor. Bu durum, birçok insan hakları örgütü tarafından kınanmakta ve duruma acil müdahale çağrıları yapılmaktadır. Gazze’deki durum, bölgedeki güvenlik sorunlarının yanı sıra, sosyal ve ekonomik istikrarsızlık yaratmakta ve bu durum insanları zorunlu göç etmeye zorlamaktadır.
Yaşanan bu çatışmaların arka planında, uzun yıllar süren siyasi gerilim ve mücadelelerin yattığı belirtiliyor. Filistin’in tarihi boyunca sürmekte olan bu çatışma, bölgedeki güç dengeleri üzerinde de etkili olmaktadır. İki taraf arasındaki uzlaşmazlık, zamanla daha da derinleşerek, sivil halkın hayatını olumsuz etkilemektedir. Bu durum, hem Filistinliler hem de İsrailliler için büyük bir insanlık trajedisi olmaktadır.
Son günlerde, Filistinli kadın ve çocukların en çok etkilenen gruplar olduğu gözlemleniyor. Filistin Sağlık Bakanlığı, özellikle kadınlar ve çocuklar arasında yüksek oranda yaralanma ve ölüm vakasının kaydedildiğini açıklamaktadır. Bu durum, savaşın en acımasız yüzünü sergileyen bir gerçeklik olarak ortaya çıkmaktadır. Gazze’deki sağlık tesisleri, yaşanan bu krize tanıklık ediyor ve birçok tesisin bombardımanlardan dolayı işlevselliğini yitirdiği bildiriliyor.
Uluslararası toplumun bu durumu göz ardı etmemesi gerektiği ifade ediliyor. Filistin Sağlık Bakanlığı, özellikle insani yardımların artırılması ve sağlık hizmetlerinin daha erişilebilir hale getirilmesi gerektiğini belirtmektedir. Savaşın yarattığı yıkım yalnızca günümüzü değil, geleceği de etkileyecek bir boyutta. Bölgedeki gerilimin azaltılması ve barış sürecinin yeniden canlandırılması için uluslararası aktörlere büyük görevler düşüyor.
