Hastane Temizlik Görevlisinin Ayrımcılık Davası

Bir hastanede çalışan temizlik görevlisi, ruh sağlığı sorunları nedeniyle 4 yıl içinde toplam 400 gün hastalık izni kullanmasının ardından işten çıkarıldı. İşverenin, çalışanın engelli durumunu göz ardı etmesi ve işten çıkarması, mahkeme tarafından “ayrımcı ve haksız davranış” olarak değerlendirildi. Bu olay, iş yerlerinde engelli çalışanlara yönelik adil yaklaşımın önemini yeniden gündeme getirdi.

Mahkeme kayıtlarına göre, temizlik görevlisi olan işçinin devamsızlıklarının yüzde 85’i engellilikle ilgili sebeplerden kaynaklanıyordu. İngiltere’deki Royal Lancaster Infirmary adlı hastanede çalışırken, bu durumun dikkate alınmaması ve uygun düzenlemelerin yapılmaması, işverenin sorumsuzluğunu bir kez daha ortaya koydu. Mahkeme, “Ortada geniş çaplı tıbbi kanıtlar varken işçinin engelli olmadığına dair verilen karar mantıksız ve yanlıştır. İşveren, çalışanının yüksek seviyedeki devamsızlıklarına karşı uygun düzenlemeler yapmalıydı. Bu yapılmadığı için işten çıkarılma kararı ayrımcı olmuştur” açıklamasında bulundu.

İşten Çıkarma Sonrası Duygusal Etkiler

İşten çıkarılan Zoe Kitching, kararın kendisini son derece duygusal anlamda etkilediğini ifade ederek, “Sadece bir şans daha istemiştim. Ruh sağlığım nedeniyle yaşadığım sorunlardan dolayı işimi kaybetmem gerekmiyordu” şeklinde konuştu. İş yerindeki sıkıntıları yüzünden zorluk yaşayan Kitching, sonuç olarak işverenin kendisine karşı adaletsiz davrandığını mahkeme kanalıyla ispatladı.

Tazminat ve Adalet

Mahkeme süreci sonucunda, Zoe Kitching, işverenin ayrımcı davranışları dolayısıyla 49 bin 147 sterlin (yaklaşık 2 milyon TL) tazminat almayı başardı. Bu, yalnızca maddi bir tazminat olmaktan öte, engelli bireylerin haklarının korunması açısından da önemli bir sonuç doğurdu. Kitching’in kazanımı, iş yerlerinde engelli bireylere yönelik ayrımcılığın önlenmesi için emsal teşkil eden bir durum olarak öne çıkıyor.

Sonuç olarak, bu olay, iş yerlerinde engelli çalışanlara yönelik ayrımcı tutumların ve uygulamaların hukuk önünde ne denli önemli bir mesele olduğunu gözler önüne seriyor. İşverenlerin, çalışanlarının engellilik durumlarını dikkate alarak uygun düzenlemeler yapmaları sadece yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda etik bir sorumluluk olarak da kabul edilmelidir. Kitching’in davası, diğer benzer durumlardaki çalışanlar için bir mesaj niteliği taşıyor ve ayrımcılığın hiçbir şeklinin kabul edilemeyeceğini pekiştiriyor.