Ekonomi

Türkiye’nin Kredi Notu S&P Tarafından Yükseltildi!

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), Türkiye ekonomisine ilişkin önemli bir değerlendirme yayınladı. Kuruluş, Türkiye’nin uzun vadeli kredi notunu “B+” seviyesinden “BB-” seviyesine yükselttiğini ve kredi notu görünümünün “durağan” olduğunu bildirdi. Ayrıca, Türkiye’nin kısa vadeli kredi notunun “B” seviyesinde teyit edildiği de açıklamada yer aldı.

Açıklamada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) izlediği sıkı para politikası duruşunun olumlu etkilerine değinildi. Bu politika sayesinde Türk yetkililer, Türk lirasını istikrara kavuşturma, enflasyonu düşürme, rezervleri yeniden inşa etme ve finansal sistemi dolarizasyon etkilerinden arındırma yolunda önemli adımlar atma imkanı buldular. S&P, bu durumun Türkiye’nin uluslararası tasarruf açığını daraltmasıyla birlikte, cari açığın Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) oranında 2022 yılı itibarıyla kaydedilen yaklaşık 4 puanlık düşüşte gözlemlendiğini belirtti.

Bununla birlikte kuruluş, Türkiye’nin ekonomisini yeniden dengelemeye yönelik iddialı planlarının etkilerini, önümüzdeki 12 ay için gözlemleyeceğini açıkladı. Enflasyonun düşürülmesi, çalışanların ücret beklentilerinin yönetilmesi ve genel ekonomik denge sağlanması konusundaki risklerin dengeli olduğu kaydedildi. S&P, enflasyonun düşmesi ve Türk lirası ile yerel sermaye piyasalarına yönelik uzun vadeli güvenin tesis edilmesi durumunda, kredi notunun daha da yükseltilmesinin mümkün olabileceğini vurguladı.

ASGARİ ÜCRETE DİKKAT!

Kuruluşun açıklamasında, ücret belirleme süreçlerinde artış oranlarının hükümetin 2025 yıl sonu için belirlediği %17’lik enflasyon hedefinin yerine, 2024 için öngörülen yaklaşık %44’lük enflasyon oranına endekslenmesinin olası riskleri olduğu belirtildi. Ücret anlaşmasının bu iki uç nokta arasında şekilleneceği öngörülürken, %30’dan yüksek olan herhangi bir artış oranının enflasyonla mücadele sürecini zorlaştıracağı ifade edildi.

Ayrıca, Türkiye’de 2028 yılına kadar planlanmış herhangi bir seçim olmaması nedeniyle, kademeli mali ve gelir politikası sıkılaştırmasının önemli bir fırsat yaratabileceği belirtildi. Bu yaklaşım sayesinde talep ve enflasyonun baskılanabileceği vurgulandı. Öte yandan, özel tüketimdeki yavaşlamanın, Türkiye ekonomisini soğutma açısından kritik bir rol oynayacağı ve reel GSYH büyümesinin 2025 yılında %2,3 seviyesinde gerçekleşeceği tahmin edildi.

Not düşüşlerinin sıkça yaşandığı günümüzde, S&P’nin Mayıs 2023’te Türkiye’nin kredi notunu “B” seviyesinden “B+” seviyesine yükselttiği ve o dönemdeki kredi notu görünümünü “pozitif” olarak koruduğu da hatırlatıldı. Bu durum, Türkiye ekonomisinin potansiyeli üzerinde önemli bir etki yaratmakta.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu