Yoksulluk Sınırı Asgari Ücreti Ezdi: İşçiler Zorda!
Milyonlarca emekçi, ekonomik krizin gölgesinde yaşam mücadelesi vermeye devam ediyor. 2025 yılının gelmesiyle birlikte, işçilerin gözü yeni belirlenecek asgari ücrete çevrildi. Ancak, bu tarihle birlikte iğneden ipliğe birçok kaleme zam gelmesi bekleniyor. Yaşam maliyetleri her geçen gün artarken, yoksulluk sınırı da asgari ücreti ezici bir şekilde geçmeye devam ediyor.
Son olarak, Büro Emekçileri Sendikası Araştırma Merkezi (BES-AR), kasım ayına ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasını kamuoyuyla paylaştı. Bu araştırma, toplumun ekonomik durumunu gözler önüne sererken, yoksulluk sınırının ne denli kritikal bir seviyeye ulaştığını ortaya koymaktadır.
BES-AR’ın araştırmasına göre, dört kişilik bir memur ailesinin sağlıklı beslenmesi için aylık olarak yapması gereken harcama tutarı Kasım ayında 29 bin 100 lira olarak belirlenmiştir. Bu durum, ekonomik açıdan zorluk yaşayan ailelerin, sağlıklı bir yaşam sürmesinin ne denli güçleştiğini göstermektedir.
Tek bir bekâr çalışan için ise yaşam maliyetinin 39 bin 341 lira olduğu belirtiliyor. Gıda harcamalarının yanı sıra, giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve diğer zorunlu aylık harcamalarının toplam tutarı yoksulluk sınırını 78 bin 617 lira olarak ifade edilmektedir. Bu veriler, çalışan kesimlerin alım gücünün kritik bir noktaya ulaştığını göstermektedir.
BES-AR, araştırmasında açlık ve yoksulluk sınırları ile asgari ücret arasındaki ilişkiyi vurguladı. Örneğin, 2024 yılında 17 bin 002 lira alan asgari ücretli çalışan, açlık sınırı olarak belirlenen 29 bin 100 liranın %71.15 altında bir gelir elde etmektedir. Bu durum, asgari ücretin, yaşam standardını sürdürmek için yetersiz kaldığını açıkça göstermektedir.
BES-AR, raporunda bazı çarpıcı verileri de dikkat çekici bir şekilde sunmuştur. Örneğin, sağlıklı beslenmenin maliyeti günlük 969 lirayı geçmiş durumdadır. Ayrıca, 2024 yılında asgari ücretin açlık sınırının altında kalmaya devam ettiği de vurgulanmıştır. Büyükşehirlerde kamu emekçileri, barınma ihtiyacını karşılamak için neredeyse maaşlarının %75-80’ini kiraya ödemek zorunda kalmaktadır. Bu durum, büyükşehirlerde yaşamayı zorlaştırdığı gibi, çalışanların ekonomik yükünü de artırmaktadır.
Özellikle büyükşehirlerde, kamu emekçileri barınma sorununu çözmek için öğrenci evi gibi üç veya beş kişi bir arada yaşamaya mecbur kalmaktadır. Bu koşullar, sosyal yaşamı ve bireylerin psikolojik durumunu olumsuz etkileyen bir tablonun oluşmasına neden olmaktadır.
Sonuç olarak, BES-AR’ın araştırması, Türkiye’deki emekçilerin yaşadığı ekonomik zorlukları ve yoksulluk sınırlarının yükselişini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Ekonomik kriz ve artan yaşam maliyetleri karşısında, asgari ücretin yetersizliği, ailelerin sağlıklı bir yaşam sürmesini zorlaştırmaktadır. Bu durum karşısında, sosyal politikaların tekrar gözden geçirilmesi ve emekçilerin yaşam standartlarının iyileştirilmesi gerekmektedir.
Editör: Haber Merkezi