Fenerbahçe’nin yeni stoperi Diego Carlos, sıradışı bir yaşam hikâyesine sahip. Brezilya’nın Sao Paulo eyaletinin iç kesimlerindeki Dois Corregos şehrinde, mütevazı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailesinin iş hayatı, şeker kamışı kesimiyle ilgiliydi ve Diego, bu durumdan dolayı çocuk yaşta çalışmaya başladı. Tarlalarda çalışarak ailesine yardım ederken, bir yandan da sokaklarda buzlu şeker satışı yapıyordu. Ergenlik döneminde, genç çıraklık programına katıldı ve bir yıl boyunca dolapları zımparalayan, boyayan ve paketleyen bir fabrikada çalışarak hayatının zorluklarıyla mücadele etti.
BEDAVA OYNATTILAR
Futbol tutkusunu küçük yaşlarda keşfeden Diego, sokakta futbol oynamakla büyüdü. Bir gün, bir arkadaşıyla birlikte okula çıplak ayakla girdiğinde, futbol oynamasına izin verilmedi. Ancak o gün Diego, koçunun kendisine ayakkabı ödünç vermesiyle hayatının dönüm noktasını yaşadı. Koçunun ona büyük numaralı ayakkabıları vermesi, Diego’nun yeteneğini fark etmesine ve profesyonel futbol kariyerinin ilk adımlarını atmasına olanak sağladı. O günden sonra, futbol hayatı için gerçek bir başlangıç yapmaya karar verdi.
TAKIMDA YER YOKTU
Diego, kısa süre içinde Sao Paulo U-20 takımında oynamaya başladı ve Paulista Ligi ile Sao Paulo Gençlik Futbol Kupası gibi prestijli turnuvalarda yer aldı. Ancak profesyonel takımda fazla defans oyuncusu olduğu için yer bulmakta zorlandı. Bu nedenle, Diego Carlos koçuyla görüşerek Portekiz kulübü Estoril’e transfer oldu. Daha sonra, Porto’nun B takımına bir sezon kiralanarak, kendini geliştirme fırsatı buldu. Bu deneyim, kariyerinde önemli bir sıçrama yapmasına zemin hazırladı.
ARTIK F.BAHÇE’DE
Diego Carlos, Nantes’ta üç yıl boyunca başarılı bir performans sergiledikten sonra, Sevilla’ya transfer oldu ve burada Avrupa Ligi şampiyonluğunu kazandı. Oyun stili ile Liverpool, Real Madrid ve Manchester City gibi dev kulüplerin ilgisini çekti. Ancak sonunda Aston Villa’ya transfer oldu. Ne yazık ki, transfer sonrası sakatlık sorunları ile başı belada oldu. Şimdi ise, Fenerbahçe forması giyecek olan Diego Carlos, fabrikada çıraklık yaptığı günlerden sonra yılda 3 milyon Euro kazanarak kariyerine yeni bir yön vermiş olacak. Bu yeni transfer, Fenerbahçe için de umut verici bir başlangıç olarak görülüyor.
Diego Carlos’un hikâyesi, futboldaki azim ve kararlılığın ne denli önemli olduğunu gösteriyor. Futbolun sadece parayla değil, tutku ve inançla oynandığını kanıtlayan Diego, Fenerbahçe taraftarlarını heyecanlandıran bir transfer oldu.
