Aidatlarda Şok Artış: İstanbul’da Yüzde 50 Zam!

Türkiye’de enflasyonun etkileri, konut ve site aidatlarına da yansımaktadır. 1 Şubat itibarıyla, elektrik tüketimlerinde 1.050 TL’yi aşan sübvansiyonların kaldırılmasıyla birlikte, elektrik faturalarının iki katına çıktığı gözlemlenmiştir. Ayrıca, asgari ücret artışının personel maliyetlerini artırması, aidatların da yükseklik göstermesine sebep olmuştur.
Bu gelişmeler sonucunda, pek çok sitede aidatlara yüzde 50’ye varan zamlar yapılmıştır. Özellikle İstanbul’daki lüks konut projelerinde site aidatlarının 30 bin TL’yi aştığı ifade edilmektedir. Artan aidatlar, site sakinleri için ciddi bir mali yük oluştururken, hukukçular fahiş aidatlara karşı yasal itiraz yollarının bulunduğunu belirtmektedirler.
Kakıcı & Şimşek Hukuk Bürosu’nun kurucularından Avukat Elvan Kakıcı Şimşek, aidat tutarlarının sitenin sunduğu hizmetler, konumu ve genel giderlere bağlı olarak değiştiğini ifade ederken, bazı bölgelerde aidatların 20-30 bin TL’ye kadar yükseldiğine dikkat çekmiştir.
MAHKEMEYE BAŞVURARAK İPTAL DAVASI AÇILABİLİR
Aidatların olağan dışı bir yükseklikte belirlenmesi durumunda, kat maliklerinin sulh hukuk mahkemelerine başvurarak iptal davası açma hakkının bulunduğunu belirten Şimşek, “Özellikle enerji maliyetlerinin artması, personel giderlerindeki yükseliş ve sigorta primlerinin artışı aidatlara yansıyor. Ancak, kritik olan nokta aidatların kira bedelini aşmaması gerektiği. Bu durumda itiraz etmek ve hukuki yollara başvurmak gerekmektedir” demiştir.
AİDATLAR HANGİ KRİTERLERE GÖRE BELİRLENİYOR?
Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre, site ve apartman giderleri, kat malikleri arasında belirli esaslara göre paylaştırılmaktadır. Şimşek, bu bağlamda önemli bilgiler vermektedir: Temizlik, kalorifer, bahçıvan ve güvenlik giderleri, tüm kat malikleri tarafından eşit olarak karşılanmaktadır. Küçük metrekareye sahip konut sahipleri, bu giderlere daha az katkıda bulunmayı talep edemez.
Ortak alanların bakımı, onarımı, güçlendirilmesi ve sigorta giderleri, bağımsız bölümlerin tapuda belirtilen arsa payları oranında ödenmektedir. Bu çerçevede, aidatların belirlenmesi sürecinde kat maliklerinin haklarının kanunla güvence altına alındığını vurgulayan Şimşek, aşırı artışların denetlenmesi gerektiğine dikkat çekmektedir.
‘KENDİLERİNE FAHİŞ GELEN AİDAT MİKTARLARINA DAVA AÇABİLİR’
Aidatlar, site veya apartman yönetimlerinin almış olduğu kararlarla belirlenmektedir. Ancak kat malikleri, kendilerine fahiş miktarda gelen aidatlara karşı dava açma hakkına sahiptir. Şimşek, bu konuda şu bilgileri vermektedir: “Aidatlar, kat malikleri kurulu tarafından belirlenir. Eğer toplantıya katılan maliklerden biri aidat miktarının yüksek olduğuna inanıyorsa, toplantıya katıldığı tarihten itibaren bir ay içinde sulh hukuk mahkemesine başvurarak kararın iptalini talep edebilir. Toplantıya katılmayan malikler ise kararı öğrendikten sonra bir ay içinde, fakat her durumda altı ay içinde dava açabilirler.”
Şimşek, site sakinlerinin aidat artışlarını engelleyebilmek için şikayette bulunmak yerine kat malikleri kurul toplantılarına katılmalarının önemini vurgulayarak, “Yanlış bir kararın alınmasını önlemenin en etkili yolu toplantılara katılım sağlamak ve yönetimde aktif rol almaktır