Türk Telekom baskını ve Acıbadem Mahallesi Muhtarı Mete Sertbaş’ın da aralarında bulunduğu 6 kişinin öldürülmesiyle ilgili olarak açılan dava, 20 Nisan 2018 tarihinde İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmüştür. Bu dava, 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen darbe girişimi esnasında meydana gelen olaylarla bağlantılı olarak önemli bir yargı süreci yaşamıştır.
Mahkeme, darbe girişiminde yer alan rütbeli 7 sanığa, anayasayı ihlal ve kasten öldürme suçlarından her biri için 7’şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermiştir. Ayrıca, 28 kişi de aynı suçlar sebebiyle müebbet hapis cezasına çarptırılmış, 5 kişi ise anayasa ihlali ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından müebbet hapis ve çeşitli süreli hapis cezaları almıştır. Sadece 1 erin beraetine karar verilmiştir.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, bu süreçte 33 er hakkındaki anayasayı ihlal suçuna ilişkin verilen müebbet hapis cezalarını onaylamıştır. Ancak kasten öldürme suçlamasıyla ilgili olarak kısmi onama ve kısmi bozma kararı vermiştir. Bu gelişmeler, sürecin devamında önemli bir aşama teşkil etmiştir.
Onama kararının ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 33 er hakkında mahkumiyet kararına itirazda bulunmuştur. Başsavcılığın itirazında, sanık erlerin vatandaşlara doğrudan ateş açma eylemlerinin kasten öldürme suçlamasına ilişkin yeterli delil bulunmadığı ileri sürülmüş ve anayasayı ihlal suçu bakımından da kaçınılmaz bir hata yapıldığı gerekçesiyle hükümlerin bozulması talep edilmiştir.
İtirazı değerlendiren Yargıtay Ceza Genel Kurulu, başsavcılığın itirazını yerinde bulmuş ve sanık erlerden 31’i hakkında verilen hükümleri bozarak tahliye kararı almıştır. Diğer 2 er hakkındaki dosya ise daha sonra incelenecek ve nihai karar verilecektir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bozma ve tahliyeye ilişkin kararının gerekçesi ise henüz yazılmamıştır. Bu karar, Türkiye’nin yargı sisteminde darbe girişimine dair davalar açısından önemli bir dönüm noktası oluşturmakta ve toplumda yankı uyandırmaktadır.
