Yapay Zeka ile 120 Milyar Lira Vergi Kaçağı Tespit!

Bakanlık Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Mert Özarar, yapay zeka kullanılarak gerçekleştirilen incelemelerin sonuçlarını duyurdu. Yapılan çalışmalarda toplam 1.5 milyon dokümanın analiz edilmesiyle, 120.4 milyar lira tutarında vergi kaçağı tespit edildi. Özarar, bu sonuçların manuel yöntemlerle elde edilmesinin neredeyse imkânsız olduğunu, yapay zeka ve büyük analitik modellerin bu süreçte sağladığı katkının kritik önem taşıdığını belirtti. Bu, yapay zekanın çeşitli alanlarda ne kadar faydalı olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Özarar ayrıca, Bakanlıkta yürütülmekte olan yapay zeka projeleri hakkında da bilgi verdi. Bu projelerin, özellikle MASAK’ın (Mali Suçları Araştırma Kurulu) şüpheli işlem bildirimlerini daha etkin bir şekilde yönetmesine yardımcı olmayı amaçladığını ifade etti. Yılda 600 bin şüpheli işlem bildirimine ulaşan MASAK’ın, bu kadar büyük bir veri yığınını insan gücüyle işlemelerinin mümkün olmadığını vurguladı. Yapay zeka uygulamaları sayesinde bu sürecin hızlandırılması ve daha verimli hale getirilmesi hedefleniyor.
YAPAY ZEKANIN EKONOMİK ETKİSİ
OECD’nin raporuna göre, yapay zekanın 2030 yılına kadar küresel ekonomiye yıllık 15.7 trilyon dolarlık bir katkı sağlaması bekleniyor. Özarar, bu teknolojinin iş gücü üzerinde yaratacağı etkilere de değindi. Yapay zekanın, 2030 yılına kadar 75 milyon işin kaybolmasına neden olacağı, ancak bununla birlikte 133 milyon yeni iş alanının ortaya çıkacağı öngörülüyor. Bu durum, teknolojiye dayalı yeni iş alanlarının gelişiminin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor ve iş gücünün bu dönüşüme adapte olmasının gerekliliğini vurguluyor.
Genel olarak, yapay zekanın iş yaşamındaki rolü ve devletlerin bu alanı nasıl kullandığı, gelecekte önemli bir tartışma konusu olmaya devam edecektir. Mert Özarar’ın açıklamaları, yapay zekanın vergi denetimlerinde sağladığı avantajların yanı sıra, ekonomideki genel dönüşüm konusunda da önemli ipuçları sunuyor. Yapay zekanın sağladığı fırsatlara uyum sağlamak, hem bireyler hem de kurumlar için gelecekte belirleyici bir nokta haline gelecektir.