Suriye’de Yeni Yönetim Petrol Anlaşmasını Değiştirdi

Suriye’nin petrol zengini kuzeydoğusunda, 2022 yılının Aralık ayında isyancılar tarafından devrilen Beşşar Esad’ın ardından kurulan İslamcı hükümete yönelik iç petrol sevkiyatına dair yapılan ilk kamuoyu açıklaması dikkat çekici bir gelişme olarak öne çıkıyor. Bu durum, Suriye’nin siyasi yapısındaki değişimleri ve petrolün kritik rolünü gözler önüne seriyor.
Bu bağlamda, Süleyman isimli bir yetkili, petrolün Haseke ve Deyr ez Zor vilayetlerindeki yataklardan sağlandığını belirtmiş ve teslimatların, daha önce Esad hükümeti ile Kürt yetkililer arasında varılan bir anlaşmanın değiştirilmiş versiyonuna uygun olarak gerçekleştirilmekte olduğunu ifade etmiştir. Yeni Suriye yönetiminin, bu anlaşmadaki maddeleri, “Esad rejimine bağlı kişilerin çıkarlarına hizmet eden” unsurlar üzerinden değiştirdiği de kaydedilmiştir.
Reuters’a konuşan bir başka kaynak ise, Suriye’nin kuzeydoğusundaki yarı özerk yönetimden gelen bilgilere dayanarak, anlaşmanın her gün Haseke’deki Rümeylan sahasından ve Deyr ez Zor vilayetindeki diğer sahalardan günde 5 bin varil ham petrolün Humus’taki bir rafineriye aktarılmasını içerdiğini bildirmiştir. Bu durum, Suriye’deki enerji dinamiklerinin ne denli karmaşık olduğunu ortaya koymaktadır.
2010 yılına bakıldığında, Suriye, Esad yönetimine karşı protestoların artış göstermesiyle birlikte günde 380 bin varil petrol ihraç ederken, bu durumun ülkenin ekonomisi ve altyapısını (petrol dahil) harap eden bir savaşa dönüşmesinden sadece bir yıl önce gerçekleştiği dikkat çekmektedir.
Suriye’deki petrol sahaları, savaşın etkisiyle sık sık el değiştirmiştir. Kürt liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), nihayetinde kuzeydoğudaki önemli sahamları ele geçirmiştir. Ancak, ABD ve Avrupa yaptırımları, meşru ihracatı ve ithalatı büyük ölçüde zorlaştırmıştır. Özellikle, ABD hükümeti Ocak 2023’te bazı enerji işlemlerine izin veren altı aylık bir yaptırım muafiyeti duyurmuşken, Avrupa Birliği’nin enerji, ulaştırma ve yeniden yapılanma ile ilgili yaptırımlarını askıya almasının beklendiği ifade edilmiştir.
Reuters’a bilgi veren ticaret kaynakları, Suriye’nin Esad sonrası ilk ithalat ihalelerine yönelik büyük tüccarların, yaptırımlar ve finansal riskler nedeniyle ilgi göstermediğine dikkat çekmiştir. Bunun sonucunda, Suriye yerel aracılar aracılığıyla petrolü ithal etmenin yollarını aramaktadır. Bu durum, Suriye’nin iç petrol ticaretinin Suriye’nin kuzeydoğusundaki bölge ile yeni Şam yönetimi arasındaki görüşmelerde önemli bir parça olduğunu göstermektedir.
Kaynaklar, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) herhangi bir anlaşmanın parçası olarak petrol gelirlerinin kontrolünü muhtemelen bırakması gerekeceğini ifade etmektedir. SDG komutanı Mazlum Abdi, geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada, güçlerinin, servetin tüm illere adil bir şekilde dağıtılması koşuluyla petrol kaynaklarının sorumluluğunu yeni yönetime devretmeye açık olduğunu belirtmiştir. Tüm bu gelişmeler, Suriye’nin geleceği ve enerji dinamikleri açısından önemli bir dönüm noktasını işaret etmektedir.