Asgari Ücret Sorunu: Çözüm Bekleyen Bir Kriz

Türkiye’deki asgari ücret politikaları ve tespit süreçlerindeki eksiklikler, HAK-İŞ Konfederasyonu ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen “Hukuki, Ekonomik ve Sosyal Boyutlarıyla Asgari Ücret” sempozyumunda ele alındı. HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, asgari ücretin yalnızca istisna bir gelir olmaktan çıkıp, toplumun büyük bir kesimini etkileyen bir durum haline geldiğini belirterek, tespit komisyonunun mevcut yapısının yetersiz kaldığını vurguladı.
ASGARİ ÜCRET ARTIK ÇÖZÜM BEKLEYEN BİR SORUN
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Mahmut Arslan, Türkiye’de asgari ücretin kapsamının genişlediğini ifade ederek, bu meselenin yalnızca düşük gelir gruplarını etkilemediğini, geniş bir çalışan kitlesini ilgilendirdiğini dile getirdi. Arslan, Avrupa’da asgari ücretin istisnai bir uygulama olduğunu hatırlatarak, Türkiye’de ise asgari ücretin büyük bir kesimin temel maaşı haline geldiğini söyledi.
Arslan, “Asgari ücret, gelişmiş ülkelerde çok az bir kesimi etkilerken, Türkiye’de neredeyse genel ücret haline gelmiştir. Bu durum, konunun daha kapsamlı bir şekilde ele alınmasını ve çözüme kavuşturulmasını gerektiriyor” ifadelerini kullandı. Mevcut sistemin sürdürülebilir olmadığını belirten Arslan, bu konudaki acilen bir düzenleme yapılması gerektiğini vurguladı.
ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞANLARIN ORANI YÜZDE 50’YE ULAŞTI
Arslan, Türkiye’de çalışan nüfusun önemli bir kısmının asgari ücretle geçindiğini ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın farklı rakamlar sunduğunu ancak gerçek tablonun daha kötü olduğunu ifade etti. “Bütün verileri incelediğimizde, asgari ücretle çalışanların toplam çalışanlara oranı yüzde 50 seviyelerine ulaşmış durumda. Türkiye’de asgari ücret, yalnızca istisnai bir uygulama olmaktan çıkıp milyonlarca çalışanın temel geçim kaynağı haline geldi. Bu sebeple asgari ücret tartışmaları, ülkenin en büyük toplu iş sözleşmesi niteliğini taşıyor” dedi.
ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU DEĞİŞMELİ
Arslan, asgari ücretin belirlenme sürecindeki en büyük sorunun komisyon yapısı olduğuna işaret etti. “1970’li yılların mevzuatına göre kurulan bir yapı ile günümüz Türkiye’sinin sorunlarını aşmak mümkün değil. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında bu dar kapsamlı yapının Türkiye’yi temsil etmediği açık. Daha katılımcı, demokratik ve geniş kesimleri temsil eden bir yapı oluşturulmalı” diyerek yeni bir komisyon sistemi ihtiyacını vurguladı.
ASGARİ ÜCRET BELİRLENİRKEN AİLELER DE DİKKATE ALINMALI
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) asgari ücretle ilgili imzaladığı 131 sayılı sözleşmeye de değinen Arslan, Türkiye’nin bu sözleşmeyi henüz imzalamadığını ancak içeriğindeki bazı prensiplerin uygulanması gerektiğini belirtti. “ILO’nun 131 sayılı sözleşmesine göre, asgari ücret belirlenirken yalnızca işçinin değil, ailesinin geçim şartları da göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca bağımsız danışmanların katkı sunduğu bir sistem oluşturulmalıdır. Türkiye’de bu konular göz ardı ediliyor. Asgari ücretin belirlenme kriterleri acilen yeniden düzenlenmelidir” şeklinde konuştu.
MEVCUT SİSTEM SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL
2024 yılı as