Şanlıurfa’da Kira Krizi: Vatandaşlar Zor Günler Geçiriyor

Şanlıurfa’da gayrimenkul fiyatları ve kira artışları durmak bilmeden devam ediyor. Yerel vatandaşlar, emekli maaşları ve asgari ücretle yaşamlarını sürdürmenin yalnızca kiralarını ödeyebilmek için bile yeterli olmadığını vurguluyor. Bu durum, bölgede ciddi bir tartışma konusu haline gelmiş durumda.
Gayrimenkul ve emlak danışmanı Hasan Çiftçi, artışların sebeplerini değerlendirirken, fiyatların genel ekonomik kriz nedeniyle yüksek olduğunu ifade etti. Çiftçi, “Girdi maliyetleri oldukça yüksek. Bu nedenle, insanlar kendi gayrimenkullerini kiralarken zam yaparak gelir elde etmeye çalışıyorlar. Bu da kira artışlarına yol açıyor” dedi.
Çiftçi, mevcut fiyatların konut fiyatları açısından çok yüksek olmadığını ancak insanların alım gücünün düşüklüğü sebebiyle kiraları ödeyemez duruma geldiğini belirtti. Özellikle asgari ücretle geçinen bir bireyin, kira bedelini ödemek için, eşinin de çalışması gerekiyorsa ancak geçim sağlamanın mümkün olabileceğinin altını çizdi.
Kira fiyatlarının düşmesinin, asgari ücrette yapılacak zam ve 2025 yılında inşaat maliyetlerinin artmamasına bağlı olduğunu vurgulayan Çiftçi, “Bugünkü fiyatlar halkımız için pahalı görünebilir. Ancak önümüzdeki 3-5 ay içinde girdi maliyetleri ve enflasyon kontrol altına alınabilirse fiyatların düşeceğini öngörüyorum” dedi. Alım gücünün artması durumunda da konutlara erişimin daha kolay olacağını belirtti.
Şanlıurfalı bir vatandaş, Suriyeli göçmenlerin ülkelerine dönmesiyle kiraların düşmesini beklediğini ifade etti. Ancak serbest piyasa koşulları nedeniyle kira fiyatlarının kontrol edilemediğini vurgulayan bu vatandaş, kira artış oranlarına sabit bir sınır getirilmesi gerektiğini belirtti. “Kontratlar artık bir anlam ifade etmiyor. Ev sahipleri kendi kafalarına göre zam yapıyor. Emlakçılar Derneği’nin bu konuda daha fazla kontrol sağlamasını talep ediyoruz” dedi. Ayrıca, zorunlu harcamaların her geçen gün arttığını ve geçim sağlamanın zorlaştığını ekledi.
Mustafa Demir adındaki bir diğer vatandaş ise asgari ücretle geçinmenin neredeyse imkansız hale geldiğini anlattı. “Asgari ücretle çalışan biri, bugün 10 bin lira kira ödeyemez. Temel ihtiyaçlar olan elektrik, su ve doğal gaz faturaları bile 5 bin lira civarında. Kalan para ile nasıl geçinilir ki?” ifadesini kullanarak, asgari ücretin en az 30 bin TL olması gerektiğini savundu.
Ömer Serdar Bucak ise ekonomik sıkıntılar karşısında yapılan resmi açıklamaların yetersiz olduğunu belirtti. “Fakirliği övüyorlar, ancak kimse faturalarını öderken gerçekten fakir olup olmadığını sormuyor” dedi. Fiyatların, markette bir ürünün fiyatının bir günde değişebilirken, ekonomik istikrarın sağlanması adına daha mantıklı adımlar atılması gerektiğini vurguladı. Emeklilerin 14 bin 500 TL maaş aldığını ancak bu miktarın kira ve diğer giderleri karşılamakta yetersiz kaldığını dile getiren Bucak, “Şanlıurfa’da 7 bin 500 TL kira bile büyük bir yük getiriyor” şeklinde düşüncelerini aktardı.