Rus Ordusu, Ukrayna’nın doğusunda yavaş yavaş ilerlerken pek çok insan acı çekiyor. Washington’da yönetimin değişimine iki ay kala, iki önemli sorunu bir arada çözmeye çalışıyorlar; Rus ilerleyişini nasıl durduracaklar ve Donald Trump yönetimine nasıl hazırlanacaklar?
Cephane hattının yavaşça değiştiği bir süreçte, 100 kilometre uzaklıktaki Pavlohrad’daki bir sığınakta bir araya gelen insanlar, Rusların ele geçirdiği köy ve kasabalardan kaçan mültecilerden oluşuyor. 31 yaşındaki Anastasiia Bolvihina, iki oğluyla birlikte bu sığınakta yaşıyor. Ailenin kedisi, kuşatma altındaki Povrosk kentinin dışındaki Uspenivka köyünden getirdikleri birkaç eşyanın üzerinde uyuyor.
Aile, mümkün olduğunca uzun süre evlerine bağlı kalmaya çalıştı fakat çevredeki patlamalar, dükkanların kapanması ve yolların kısıtlanması, evlerini terk etmelerinin kaçınılmaz olduğunu gösterdi. Birkaç çantaya eşyalarını topladıktan sonra kapılarını kilitleyip, evlerinden ayrıldılar. Anastasiia, “Savaşın bizi atlayacağını ve yakında sona ereceğini umduk,” diyor.
Şimdi, elektrik ve internetin olmadığı iki ayın ardından bir dizüstü bilgisayarın önünde açık olan haberleri takip ediyor. Uzaklarda, ABD’deki siyasi değişimle ilgili düşünceleri sorulduğunda, “Daha iyiye gideceğini ve savaşın sona ereceğini umuyoruz,” yanıtını veriyor.
Tek bir elektrikli ısıtıcı ile ısınan, loş ışıklı bir salonda, evlerini terk etmek zorunda kalan yaşlılarla gönüllüler ilgileniyor. Tükenmiş insanların bazılarının düşüncelere daldığı, bazılarının ise kampetlerde oturduğu bu ortamda, Rus ordusunun ilerleyişi nedeniyle yaşanan zorluklar açıkça görülüyor.
Rusların yavaşça yaklaştığı Kurakhove yakınlarında Suki Yali’den gelen 83 yaşındaki Katerina Klimko, yeni gelenlerden biri. Evinin içindeki her şeyle birlikte nasıl yandığını anlatırken gözleri doluyor. “Bizi çok bombaladılar. Sanki kıyamet günü gibiydi,” diyor. Ukrayna’nın hala kazanıp kazanamayacağını sorduğumda, “Sadece Tanrı bilir. Duyduklarım kalbimi acıtıyor. O kadar çok bombalandık ve o kadar çok insan öldü ki,” diyor.
Rusya, Dnipro’ya büyük bir balistik füze saldırısı düzenledi ve bu patlama tüm kentte hissedildi. Biden yönetiminin Atacms füzelerinin ve kara mayınlarının kullanılması konusundaki kararları, Ukrayna’nın elindeki toprakları korumasını sağlamak amacıyla alındı. Hem kendi topraklarını hem de Rusya’nın ele geçirdiği Kursk bölgesindeki toprakları korumayı hedefliyor.
Donald Trump, bu yola gitmeyi tercih ederse, önümüzdeki yılki müzakerelerde her iki unsur da öne çıkabilir. Seçilmiş ABD Başkanı, savaşı 24 saat içinde sona erdirme vaadinin dışında, bu savaşı nasıl sona erdireceğine dair çok az ipucu verdi. Ukrayna’ya yönelik olarak, Trump’ın ne yapacağı konusunda belirsizlik hakimken, Ukraynalı politikacılar durumdan endişe duyuyor. Eski Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, “Bence çok akıllıca bir yaklaşım benimsedi. Net bir amaç belirleyip, ayrıntıya girmeyerek,” diyor.
Kuleba, Trump’ın, Vladimir Putin’e ilginç bir hayranlık duyan, pazarlıkçı bir üsluba sahip olduğunu fakat insanların Trump’ı hafife almaması gerektiğini belirtiyor. “O, kafasında daha büyük resmi görebiliyor ve bunun sadece basit bir alışveriş olmayacağından eminim,” diyor. Washington’da yeni yönetim kadrosu şekillenirken, bu sürecin şekilleneceği ve Trump’ın bu amacı nasıl gerçekleştireceği düşünülmeye başlandı. Kuleba, Trump’ın gücünü göstermek için savaşın sona erme sürecinde