UEFA Merih Demiral’a Soruşturma Başlattı
Almanya’da düzenlenen 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda (EURO 2024) çeyrek finale yükselen Türkiye A Milli Takımı’nın sevinci, son 16 turunda oynanan Avusturya maçında iki gol atan Merih Demiral’ın yaptığı bozkurt selamı ile gölgelendi.
Demiral’ın attığı gol sonrası ülkücü hareketle özdeşleşmiş bozkurt işaretini yapmasının ardından Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser da konuyla ilgili açıklama yaparak “Türk aşırı sağcıların işaretlerinin bizim stadyumlarımızda yeri yok. Avrupa Futbol Şampiyonası’nı ırkçılık için bir platform olarak kullanmak kabul edilemez. UEFA’nın olayı araştırmasını ve yaptırımları değerlendirmesini bekliyoruz” ifadelerini kullanarak UEFA’nın Demiral’la ilgili inceleme başlattığını açıkladı.
Türkiye ise bu açıklamanın ardından Ankara’daki Almanya Büyükelçisi Jürgen Schulz’u Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı.
DAHA ÖNCE YAŞANAN MERİH DEMİRAL BENZERİ VAKALAR NELER?
Futbol stadyumları futbolcuların ve taraftarların ırkçı söz ya eylemlerine sık sık sahne oluyor. Bu konuda sıkı önlemleri olan UEFA ise ırkçılığa sıfır tolerans politikasıyla hareket ediyor. Özellikle futbolcular arasında ten rengi, etnisite ya da cinsel yönelim temelli ayrımcı söylemler ve eylemler; kınama, birkaç maçtan men edilme ya da para gibi sert cezalara çarptırılıyor. Merih Demiral’ınki ile benzer bazı olaylar şu şekilde:
2016’daki Avrupa Futbol Şampiyonası’nda oynanan Arnavutluk-Sırbistan maçında o dönemde Beşiktaş’ta forma giyen Dusko Tosic’in “Çetnik” selamı vermesi tartışmaya yol açtı. Pek çok kişiye Bosna Savaşı’ndaki katliamları hatırlatan bu selamı Sırp milliyetçileri zafer işareti olarak kullanıyor.
2016 yılındaki bir başka olayda Fenerbahçe ile Lokomotiv Moskova arasında oynanan UEFA Avrupa Ligi maçında yaşandı. Türkiye’nin Rusya’ya ait savaş uçağını düşürdüğü ve iki ülkenin ilişkilerinin kötüleştiği dönemde İstanbul’da oynanan maçta Lokomotiv Moskova oyuncusu Dmitriy Tarasov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in fotoğrafı olan tişörtünü gösterdi. Tarasov, bu hareketi üzerine 5 bin euro para cezasına çarptırıldı.
2018 Dünya Kupası’nda İsviçre ile Sırbistan arasındaki maçta gol atan Kosova kökenli iki futbolcu Xherdan Shaqiri ve Granit Xhaka, Sırp taraftarlara doğru koşup elleriyle Arnavutluk bayrağını sembolize eden çift kartal işareti yaptı. UEFA, bu oyunculara 10’ar bin frank para cezası verdi.
2020 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde Fransa ile karşı karşıya gelen Türkiye A Milli Takımı futbolcuları, o dönemde Türkiye’nin Suriye’ye başlattığı sınır ötesi operasyona mesaj göndermek için asker selamı verdi. UEFA, soruşturmaya konu olan bu davranış sonucunda kınama cezası ve Türkiye Futbol Federasyonu’na 50 bin euro para cezası kesti.
CEZA ALACAKLARINI BİLEREK NEDEN YAPIYORLAR?
DW Türkçe’ye konuşan spor yazarı Bağış Erten, Türkiye özelinde yaptığı değerlendirmede “Yaptığınız her şeyin yanınıza kaldığını bildiğiniz bir ülkenin çocukları bunlar. Bir kural olsa da bunun bir kural olduğunu bilseler de bunun rahat rahat çiğnenebileceği düşüncesi var. Merih’e bu işareti neden yaptığını sorsanız, Türkiye’de legal bir partinin işaretini yaptığını söyleyecektir. İrkçı, faşizan bir düşüncenin işaretini bilinçli olarak yapmıyor aslında. O böyle bir lüksü olduğunu düşünüyor” şeklinde konuştu.
Türkiye’de futbolcuların her şeyi yapmayı kendilerine hak gördüğünü söyleyen Erten, “Denizbank olayında da gördüğümüz gibi vergi kaçırmaya eğilimliler. Türkiye’de Sinan Ateş cinayeti sürecinde nasıl bir rahatlık varsa, Merih’in hareketinde de öyle bir rahatlık var. Üstelik Merih, Milli Takım için gol atıyor ve bir ünlülük koruması altında bu davranışları sergiliyor. Türkiye’de maalesef ki aşırı sağ ve ırkçı eğilimler meşru görülüyor, Avrupa ile aynı muameleyi görmüyor” dedi.
“FAŞİZMİN YENİ YÜZÜ FUTBOL SAHALARINDA ORTAYA ÇIKIYOR”
Yazar ve sosyolog Ahmet Talimciler de futbolcu ve taraftarların böyle davranışlar göstermesinin Avrupa ve dünyada yükselen aşırı sağdan bağımsız olmadığı görüşünde. “Avrupa’da yükselen neo-ırkçı hareketlerin iktidara yürüyüşünün önünü açan pek çok unsur var. Futbol sahaları da faşizmin yeni yüzünün karşılık bulduğu alanlardan bir tanesi. Bu tip uluslararası turnuvalarda ırkçı saiklerin hayata geçmesini sağlayacak bir ortam oluşuyor” diyen Talimciler, 1998 yılında Jean-Marie Le Pen’in Fransa milli takımında çok fazla göçmen oyuncu olduğu için “Bu takım benim takımım değil” sözlerini hatırlattı.