Bugün gerçekleşen TÜSİAD Genel Kurul toplantısı, Türkiye’nin iktidar ve iş dünyası arasındaki ilişkileri bir kez daha gündeme getirdi. Toplantıda yapılan eleştiriler, iktidar kanadından sert tepkilerle karşılandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten sonra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da sosyal medya üzerinden görüşlerini paylaştı.
Cevdet Yılmaz, yaptığı açıklamada, “Demokrasilerde sivil toplum örgütleri elbette ki görüş ve önerilerini, eleştirilerini ifade ederler. Ancak, mensupları arasında farklı siyasi görüşlerden insanların olduğu sivil toplum örgütlerinin, siyasi bir parti tarzıyla açıklama yapmaları uygun değildir” dedi. Bu açıklamasıyla, TÜSİAD’ın toplantısında kullanılan dilin yersiz olduğunu ifade etti. Yılmaz, iş dünyasının sürekli olarak topluma karamsarlık yaymaya ve felaket tellallığı yapmaya devam edemeyeceğini belirtti.
Yılmaz, konuşmasının devamında, iş insanlarının katma değeri yüksek ve teknolojik seviyeye sahip bir ekonomi yaratma konusunda sorumluluklarını hatırlamaları gerektiğini vurguladı. Ayrıca, büyük sermaye gruplarının kendi şirketlerinde ayrımcılık ve rekabetçi olmayan yapılarla ilgili eleştiri yapmaları gerektiğini söyledi. Türkiye’nin zorlu bir dönemden geçtiğini ve iş dünyasından yapıcı öneriler beklediğini dile getirdi. Yılmaz, “Seçilmiş hükümetler ve bağımsız yargı üzerinde vesayet dönemi kapanmıştır” diyerek, demokrasinin ve açık siyasetin önemini yineledi.
Demokrasilerde sivil toplum örgütleri elbette ki görüş ve önerilerini, eleştirilerini ifade ederler. Ancak, mensupları arasında farklı siyasi görüşten insanların olduğu sivil toplum örgütlerinin siyasi bir parti üslubu ile açıklama yapması en hafifinden yersiz, nezaketten yoksun,…
— Cevdet Yılmaz (@_cevdetyilmaz) February 13, 2025
Ne dediler?
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, Genel Kurul’daki konuşmasında hükümete yönelik sert eleştirilerde bulundu. Turan, “Sayın Bakan Mehmet Şimşek’in ekonomi programına destek veriyor olmamız, ekonomide her şeyin yolunda olduğu anlamına gelmez” şeklinde ifade etti. Ekonomik durumun ele alınmasında daha fazla dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Bununla birlikte, Turan kayyım uygulamaları ve gözaltı durumlarına da değindi. “Disiplinsizlik suçuyla teğmenler hakkında ihraç kararı alınıyor, ancak deprem, yangın, taciz gibi olaylarda suçlular ya bulunmuyor ya kısa sürede serbest kalıyorlar” sözleriyle birçok toplumsal sorunun çözüm sürecinde sınırlamaların olduğunu belirtmek istedi. Yolsuzluk ve dolandırıcılığın yaygınlaştığını kaydederek, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, galiba artık şirket kurmaktan daha kolay” şeklinde bir eleştiri getirdi.
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras ise, toplumun güven kaybı yaşadığını ifade etti. Aras, seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınıp yerlerine atanan kayyumların, siyasi baskının bir göstergesi olduğunu ve bu tür durumların kamuoyunda endişe yarattığını vurguladı. Özellikle basın üzerindeki baskıların, gazetecilerin gözaltına alınmaları ve tutuklanmalarının medyanın özgürlüğünü tehdit etti
