Ekonomi

Türkiye’nin Ekonomik Potansiyeli ve Yatırımcı İlgisi Artıyor

İstanbul’da gerçekleştirilen bir toplantıda, Dünya Bankası Türkiye ve Orta Asya Direktörü Humberto Lopez ile Uluslararası Finans Kurumu (IFC) Türkiye ve Orta Asya Direktörü Wiebke Schloemer, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Toplantıda, Dünya Bankası ve IFC’nin Türkiye’deki stratejileri ve projeleri üzerinde duruldu.

Lopez, Dünya Bankası ve IFC’nin dünya genelinde aynı şehirlerde çalışmalar yürüttüklerini, ancak Türkiye için durumun farklı olduğunu belirtti. Türkiye’de Dünya Bankası’nın Ankara’da, IFC’nin ise İstanbul’da faaliyet gösterdiğini vurgulayan Lopez, ülkedeki stratejik çerçeveye dayanarak, programların büyümeyi desteklemeye yönelik olduğunu ifade etti. Bu programların, toplumun büyümeye entegre edilerek daha dayanıklı hale getirilmesi amacını taşıdığını aktardı.

Lopez, Türkiye’de kamu ve özel sektör işbirliği ile yürütülen projelerin, verimliliği artırmaya odaklandığını ifade etti. Özellikle depremin etkilediği bölgelerde altyapı, sağlık hizmetleri ve su dağıtım sistemleri gibi konularda yürütülen çalışmalara dikkat çekti. Depremden etkilenen özel sektör şirketlerine yönelik destek sağlamak amacıyla tamamlanan ve devam eden projeleri de aktardı.

Lopez, deprem bölgesinde yapılacak projelere 3 milyar dolar ayrıldığını belirterek, 2025 yılı için 1 milyar dolarlık daha bir kaynak tahsis ettiklerini söyledi. Toplamda bu miktarın 4 milyar dolara ulaşacağını ifade etti.

TÜRKİYE’NİN STRATEJİK KONUMU

Lopez, Türkiye’nin Orta Koridor ve Kalkınma Yolu Projesi gibi büyük altyapı projeleriyle önemli bir coğrafi bağlantı sağladığını ifade etti. Türkiye’nin elektrikli demir yolu taşımacılığını yaygınlaştırmak amacıyla sağlanan 660 milyon dolarlık finansmanın yanı sıra, doğu-batı arasındaki taşıma maliyetlerinin de düşürülmesi gerektiğini dile getirdi. Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinde bir kara yolu bulunmasına rağmen, raylı sistemin kurulmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini vurguladı.

TÜRKİYE REFERANS NOKTASI OLARAK GÖRÜLÜYOR

IFC Türkiye ve Orta Asya Direktörü Wiebke Schloemer, Türkiye’nin Dünya Bankası Grubu içinde önemli bir konumda olduğunu belirtti. Türkiye’deki başarılı uygulamaların diğer ülkeler için bir sıçrama tahtası olabileceğini düşündüklerini belirten Schloemer, Türkiye’nin özel sektörü desteklemeye devam ettiklerini vurguladı. Gelişimin hedeflendiği bu süreçte, ekonominin durmaması ve istihdamın devam etmesinin öncelikli amaç olduğunu ekledi.

Schloemer, Türkiye’nin genç iş gücünün ve stratejik coğrafi lokasyonunun ekonomiye sağladığı avantajları vurguladı. Ayrıca makroekonomik istikrarın iyileşmesi ve kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen olumlu geri dönüşlerin, doğrudan yabancı yatırımcılar tarafından dikkatle takip edildiğini aktardı.

JEOPOLİTİK RİSKLER VE YATIRIMCILAR

Wiebke Schloemer, Türkiye’nin jeopolitik risklerinin, sadece Türkiye’yi değil, dünya genelini etkilediğini belirtti. Türkiye’nin makroekonomik kırılganlıklarının zamanla azalacağını umduğunu söyledi. Ülkede istikrar önlemlerinin olumlu sonuçlar vermeye başladığını belirtirken, CDS (Credit Default Swap) oranlarının düşüşünü önemli bir gösterge olarak değerlendirdi.

TÜRKİYE’Yİ DİKKATLE TAKİP EDİYORUZ

<

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu