Türkiye ve Suriye’den Deniz Yetki Anlaşması Planı!

Türkiye, Suriye’de kalıcı bir hükümetin kurulmasının ardından, bu ülke ile bir deniz yetki sınırlandırma anlaşması yapmaya yönelik hedeflerini açıkça belirtiyor. Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, bu anlaşmanın uluslararası hukuka uygun olacağını, Türkiye ile Suriye’nin Akdeniz’de petrol ve hidrokarbon arama faaliyetleri üzerindeki yetkilerini netleştireceğini ifade etti. Uraloğlu’nun açıklamaları, iki ülke arasındaki işbirliğinin artabileceği anlamına geliyor.
Öte yandan, Yunanistan’dan gelen endişeli sesler, bu durumun bölgedeki dengeleri değiştirebileceği yönünde. Yunan yetkililer, Türkiye ve Suriye’nin Kıbrıs adası etrafında bir Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşması yaparak, bölgede güçlerini artırabileceğini ifade etti. Yunan basını, bu olasılık üzerine bir dizi haber yaparak, Atina ve Lefkoşa’dan yetkililerin Avrupa Birliği’nden (AB) destek arayışına girdiğini bildirdi. Anlaşmanın imzalanması halinde, Yunanistan’ın endişelerinin gerçek olabileceği savunuluyor.
İŞBİRLİĞİ HIZ KAZANIRKEN, GKRY ENDİŞELİ
Uraloğlu, Türkiye ile Suriye arasındaki işbirliğinin güçleneceğini belirtirken, bu anlaşmanın getireceği sonuçların Türkiye’nin stratejik hedefleri açısından ne kadar önemli olduğunu vurguladı. Müzakerelerin yeni Suriye yönetimi ile başlaması gerektiğini ifade eden Uraloğlu, bunun kolay bir süreç olmayabileceğinin altını çizdi. Diğer yandan, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi (GKRY) liderleri, bu tür bir anlaşmanın GKRY’nin egemenlik haklarını ihlal edebileceği konusunda hemfikir olduklarını ifade etti. Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, bu tartışmaların spekülatif olduğunu belirtirken, her iki ülkenin de konuyla ilgili dikkatli yaklaştığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta yaptığı bir açıklamada, Türkiye’nin Suriye ile ticaret, enerji ve savunma alanlarında iş ilişkilerini geliştirmeye istekli olduğunu vurguladı. Bu açıklamaların hemen ardından, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, Suriye’ye enerji sağlamayı planladıklarını dile getirdi. Bu durum, iki ülke arasındaki ilişkilerin farklı boyutlar kazanabileceği anlamına geliyor.
BOYUTU NE OLACAK?
Uraloğlu, deniz yetki sınırlandırma anlaşması konusunun kesinleşebilmesi için Suriye’de öncelikle kalıcı bir hükümetin kurulmasının gerektiğini vurguladı. Ancak, bu gündem maddesinin şu anda ne kadar acil bir mesele olduğunu söylemenin zor olduğunu belirtti. Yunan yetkililer ise, böyle bir anlaşmanın henüz konuşmak için erken olduğunu ifade etse de, herhangi bir MEB anlaşmasının GKRY’nin sınırlarını ihlal edeceğini ve dolayısıyla uluslararası hukuka uygun olmayacağını savunuyorlar.
Bu durum, bölgede yeni bir kriz alanı yaratabileceği gibi, Türkiye’nin Suriye ile ilişkilerini pekiştirmesinin yanı sıra, Yunanistan ve GKRY’nin stratejilerini de sorgulama noktasına getirebilecektir. Bu durum, hem Türkiye’nin hem de Yunanistan’ın hem iç politikalarına hem de bölgesel güvenlik politikalarına etki edecek karmaşık bir dinamiğin oluşumunu tetikleyebilir.