Dünya

Türkiye ve Avustralya İklim Zirvesi İçin Kapışıyor!


Türkiye ve Avustralya, dünya genelinde iklim değişikliğiyle ilgili önemli bir mücadele veriyorlar. Her iki ülke de 2026 yılında yapılacak olan Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi’ne ev sahipliği yapabilmek için adaylıklarını sunmuş durumda. Bu aşamada, her iki ülke de adaylıklarından çekilmeyi kesinlikle reddediyor.

2022 yılından bu yana bu zirvenin ev sahipliği için istekli olan Türkiye ve Avustralya, özellikle COP29 zirvesinin Bakü’de yapılmasının ardından aralarındaki rekabetin giderek kızıştığını gözlemliyorlar. Bu zirve, iki ülkenin atmosferindeki gerilimleri artırırken, uluslararası diplomasi ortamında da önemli tartışmalara yol açıyor.

Son olarak, Avustralya İklim Bakanı Chris Bowen, Türkiye’yi ziyaret ederek bu konuda son dakika görüşmeleri gerçekleştirdi. Ancak Türk yetkililerin, Türkiye’nin adaylığı konusundaki kararlılığını sürdürmesi nedeniyle tüm çabalar sonuçsuz kaldı. Türkiye’nin Çevre Bakan Yardımcısı Fatma Varank, ülkesinin bu süreçteki kararlılığını vurguladı ve Türkiye’nin bir kez daha geri adım atmayacağını belirtti.

Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi’ne ev sahipliği yapan ülkeler, sadece diplomatik prestij kazanmakla kalmıyor, aynı zamanda çevre dostu politikalarını küresel bir platformda sergileme fırsatı elde ediyorlar. Bu nedenle, zirveye ev sahipliği yapmak, birçok ülke için stratejik bir öneme sahip.

İHRACATI, ADAYLIĞINA TERS

Türkiye’nin coğrafi konumu, delegelerin seyahatleri sonucunda oluşan sera gazı emisyonlarının azaltılmasında avantaj sağlıyor. Ayrıca, Türkiye’nin Avustralya’ya kıyasla daha küçük bir petrol ve gaz endüstrisine sahip olması da Türkiye’nin adaylık sürecindeki güçlü yönlerinden biri olarak öne çıkıyor. Fatma Varank, Türkiye’nin 2021 yılında COP26 için adaylığını geri çektiğini, fakat artık bu adımı atmayacağını ifade etti.

İklim Zirvelerine katılan liderler arasında, fosil yakıt ihracatı yapan ülkelerin zirveye ev sahipliği yapmaları noktasında eleştiriler dile getiriliyor. Örneğin, önemli bir fosil yakıt ihracatçısı olan Suudi Arabistan, daha önce zirveye ev sahipliği yapmış olmasının getirdiği eleştirilerle sıklıkla karşılaşıyor.

Öte yandan, Avustralya’nın da dünyanın en büyük fosil yakıt ihracatçılarından biri olduğu belirtiliyor. Avustralya İklim Bakanı Chris Bowen, ülkesinin bu durumu inkar etmediğini ancak yenilenebilir enerji ihracatına geçiş sürecinde olduklarını ifade ederek adaylıklarını savunmaya çalışıyor. Avustralya, “Pasifik COP” önerisi ile Pasifik ülkelerinin yaşadığı kıyı erozyonu ve yükselen deniz seviyesi gibi sorunlara dikkat çekmeyi hedefliyor.

Türkiye’nin enerji kaynaklarının yaklaşık yüzde 80’inin fosil yakıtlardan oluştuğu ve 2023 yılı itibarıyla Avrupa’nın en büyük ikinci kömür bazlı elektrik üreticisi durumunda olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu durum Türkiye’nin iklim politikaları açısından karmaşık bir tablo oluşturuyor. Ancak Türkiye, iklim politikalarındaki ilerlemelerini öne çıkararak adaylık sürecinde güçlü bir pozisyon sergilediğini savunuyor.

BATI ÜLKELERİ ADAYINI SEÇTİ

Avustralya’nın adaylığını destekleyen ülkeler arasında Almanya, Kanada ve İngiltere gibi Batı ülkeleri yer alıyor. Bununla birlikte, Pasifik liderleri de Avustralya’nın adaylığını, Pasifik bölgesine öncelik verilmesi koşuluyla desteklediklerini açıkladılar. Fiji İklim Sekre

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu