Yapılan bir araştırma, CAMI adlı bir sistemin otizmli çocukları yalnızca tespit etmekle kalmayıp, aynı zamanda otizm ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (ADHD) teşhislerini ayırt etmede %70’lik bir başarı oranına sahip olduğunu göstermektedir. Bu bulgular, CAMI’nın dikkat çekici bir rol üstlenebileceğini ortaya koyuyor.
Otizm, genellikle sosyal iletişim güçlükleri ile ilişkilendirilmesine rağmen, araştırmalar duyusal ve motor becerilerdeki zorlukların da önemli bir faktör olduğunu göstermektedir. Otizmli çocuklar, başkalarının jestlerini, yüz ifadelerini ve hareketlerini taklit etme konusunda sıkıntılar yaşamaktadır. Bu durum, bireylerin beden diliyle iletişim kurmasında kritik bir öneme sahiptir.
Nottingham Trent Üniversitesi’nden psikolog Bahar Tunçgenç, CAMI sisteminin bu farkları ortaya koyma yeteneğini şöyle açıklıyor: “CAMI, otizmli çocukların yaşadığı duyusal-motor zorluklarını belirliyor ve bu zorlukların ADHD’li çocuklarla paylaşılmadığını kanıtlıyor.”
SİSTEMİN İŞLEYİŞİ
CAMI, çocuklardan ekrandaki bir karakterin dans benzeri hareketlerini 1 dakika boyunca taklit etmelerini istemektedir. Çocukların hareketleri iki ayrı kamera tarafından kaydedilir; ardından CAMI, çocuğun taklit yeteneğini 0 ile 1 arasında bir puanla değerlendirir. Burada 0 puan hiç taklit edememeyi, 1 puan ise mükemmel taklit yeteneğini temsil etmektedir.
- 182 çocuk, 7 ile 13 yaş aralığında test edilmiştir.
- Bu çocuklardan 21’i yalnızca otizm (ASD) tanısı almıştır,
- 35’i yalnızca ADHD teşhisi almış,
- 63’ü hem ASD hem de ADHD tanısı alırken,
- 65’i nörotipik (herhangi bir teşhisi olmayan) çocuklardan oluşmaktadır.
Otizmli çocuklar arasında düşük CAMI puanı ile otizm belirtileri arasında güçlü bir ilişki saptanmıştır. Özellikle sosyal etkileşim ve tekrarlayan davranışlar gibi semptomlar ile düşük CAMI puanı arasında direkt bir ilişki gözlemlenmiştir. Ancak, düşük CAMI puanlarının ADHD özellikleriyle bağlantısı olmadığı da belirlenmiştir. ADHD’li çocukların daha yüksek CAMI puanları aldığı ancak bu puanların yalnızca otizm tanısı olan çocuklarla karşılaştırıldığında anlamlı bir fark yaratmadığı dikkat çekmektedir.
Özetle, bu sonuçlar CAMI’nın tek başına otizm ve ADHD tanısı koymada yeterli olmayabileceğini, ancak önemli bir potansiyel taşıdığını ortaya koymaktadır.
HIZLI VE EĞLENCELİ TEŞHİS YÖNTEMİ
Bahar Tunçgenç, CAMI’nin birçok avantajından birinin sadeliği olduğunu vurguluyor: “CAMI’yi heyecan verici kılan şey, uygulamasının oldukça kolay olmasıdır. Video oyunları çocuklar arasında son derece popülerdir. Hem eğlenceli hem de hızlı sonuçlar sağlıyor. Kliniklerde yaygın bir şekilde kullanılmasını umuyorum.”
Bu yenilikçi teşhis yöntemi, gelecekte otizm ve ADHD’nin erken tanı süreçlerini hızlandırabilecek ve doktorlara daha objektif veriler sunabilecektir. Yapılan araştırmanın sonuçları ise British Journal of Psychiatry dergisinde yayımlanmıştır.
