Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “PKK/YPG terör örgütü Suriye’den çıkmazsa askeri harekat yaparız” açıklamasını yaptıktan sonra, Suriye Milli Ordusu (SMO) YPG/PKK’ya bağlı Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile çatışmanın beklenildiği bölgelerde yoğun bir yığınak gerçekleştirdi. Bu yığınak, mevcut askeri gerilimin artmasını ve olası bir askeri operasyonun habercisi olarak değerlendiriliyor.
SMO güçlerinin, YPG/PKK’nın Suriye’den barışçıl bir şekilde çekilmemesi durumunda bir askeri operasyon gerçekleştirmek için hazırlıklara başladığı ifade edildi. Askeri eylemlerin planlandığı yerler arasında Tişrin, Rakka ve Kabr Ayn bölgeleri bulunuyor. SMO, bu bölgelere tanklar, zırhlı araçlar ve militanlar gönderdi. Askeri konvoylar, M4 otoyolunda sıklıkla görülüyor ve bu, bölgedeki askeri hazırlıkların ne denli ciddileştiğini gösteriyor.
Yapılan yığınakta ağır silahlar, obüs sistemleri ve İHA’ların da bölgede bulunduğu bildirildi. Türk ordusunun kuzeyden yapabileceği bir operasyonun yanı sıra, SMO’nun batıdan bir taarruz başlatması bekleniyor. Bu durum, bölgedeki dengeleri daha da fazla etkileyecek görünüyor.
‘ATEŞKESİN’ SONU MU?
ABD Başkanı olarak görevine yeni başlayan Donald Trump, SMO ve SDG arasında ABD’nin sağladığı iddia edilen bir ateşkese değinerek, “Erdoğan’dan şimdilik onların peşini bırakmasını rica ettim, ancak bu durum ne kadar sürer bilemiyorum” şeklinde bir yorumda bulundu. Bu açıklama, Türk ve ABD politikaları arasındaki çatışmanın ve karmaşanın ne denli karmaşık hale geldiğinin bir göstergesi olarak ortaya çıkıyor.
ABD, desteklediği SDG’nin bu noktada İŞİD’e karşı savaşması şartıyla bölgedeki 2 bin askerine altyapı ve hava desteği sağlıyor. Son dönemde, ABD askerlerinin Ayn el Arab yönünde barikatlar yerleştirdiği görülmesi, bölgedeki çatışmanın etkilerini artırıyor. Türkiye’nin başlatacağı olası bir operasyonun, stratejik önemi nedeniyle bölgedeki dengeleri bozma potansiyeli büyük.
Bölge, hem Türkiye hem de ABD açısından kritik bir öneme sahip. ABD’nin burada üs kurduğuna dair iddialar sürekli gündeme gelirken, bu durum ABD-Türkiye ilişkileri açısından önemli bir gerginlik yaratıyor. Genel olarak, bölgedeki gerilim ve olası askeri harekatlar, hem yerel halk için hem de uluslararası aktörler için endişe yaratıyor. Bu nedenle, tarafların alacağı her bir adım global ölçekte de önemli sonuçlar doğurabilir.
