Türk Yatırımları Yunanistan’ı Endişelendirdi!

Son zamanlarda Türk vatandaşlarının Batı Trakya’daki Meriç (Evros) ile Ege adalarındaki gayrimenkul yatırımları, Yunan hükümetini tedirgin etmeye başladı. Özellikle 2024 yazından itibaren bu bölgelerdeki yatırımların %300 oranında artması ve Altın Vize başvurularının %500 oranında artış göstermesi, Yunanistan’ın Ulusal İstihbarat Teşkilatı (EYP) tarafından analiz edilmeye alındı. Yunanistan’ın önemli medya organlarından Evros gazetesi, bu sürecin hükümetin dikkatini çektiğini vurguladı.
Gazete, son sekiz ay içerisinde Meriç ve Ege adalarında 100’den fazla Türk vatandaşının gayrimenkul aldığını belirtirken, bu durumun dikkat çekici bir artış olduğunu ifade etti. Türk yatırımcıların bu bölgelere olan ilgisi, Yunan hükümeti için ciddi bir endişe kaynağı haline geldi. EYP ve Kara Parayla Mücadele Kurumu, bu artışı bir soruşturmanın konusu haline getirdi. Özellikle sınır bölgelerinde gayrimenkul satın alan 20-30 kadar “özel ilgi” sahibi Türk yatırımcı olduğu öne sürüldü.
HÜKÜMETİ TEDİRGİN ETTİ
EYP, bu konu üzerinde çalışmalara başlarken, Dedeağaç (Alexandroupolis) Belediye Başkanı Yannis Zamboukis’in Forum’daki konuşması sonrası, Türk vatandaşlarının gayrimenkul alımları ülke genelinde tartışmaların başlamasına yol açtı ve kamuoyunda büyük bir sansasyon oluşturdu. Bu durum, Yunan devleti açısından yalnızca ekonomik bir mesele değil; aynı zamanda toplumsal ve kültürel denge boyutunu da bünyesinde barındırıyor.
TÜRKLERİN YATIRIMLARINI İNCELEMEYE BAŞLADILAR
Özellikle Trakya (Dedeağaç, Orestiada, Meriç, Gümülcine ve çevresindeki köyler) gibi stratejik ve hassas bölgelerde Türk vatandaşlarının gayrimenkul satın almaları, Yunan hükümetinde endişelere neden olmaktadır. Bu tür yatırımların, toplumsal ve kültürel dengeleri olumsuz etkileyebileceği yönünde kaygılar bulunmaktadır. Ayrıca, Türk vatandaşlarının bu bölgelere gerçekleştirdikleri yatırımların, jeopolitik amaçlarla yapıldıkları yönünde şüphelerin artmasına yol açtığı belirtilmektedir.
Bütün bu yaşananlar, Türk vatandaşlarının Yunanistan’daki gayrimenkul yatırım eğilimlerinin sadece ekonomik bir ağaç olmadığını, aynı zamanda daha geniş sosyal ve siyasi bir bağlamda ele alınması gereken bir meseleyi teşkil ettiğini gözler önüne seriyor. Bu durum, bölge üzerinde etkili olabilecek uluslararası dinamiklerin varlığına da işaret etmekte. Dolayısıyla Yunan hükümeti, bu süreçte dikkatli adımlar atmalı ve gerekli incelemeleri zamanında gerçekleştirmelidir.