Türk Telekom’un yönetim yapısında yer alan bazı üyelerin geçmişleri ve bağlantıları, sendika ve siyasi tartışmaları beraberinde getiriyor. Şirketin 9 yönetim kurulu üyesinden 3’ü bakan yardımcısı iken, bir diğer üye eski bir AK Parti milletvekili, başka bir üye ise eski bir AKP’li bakanın kardeşi. Bu durum, Türk Telekom’un yönetiminde siyasi bağlantıların hâkim olduğu algısını güçlendiriyor. Bakan yardımcıları, aylık 188 bin 971 liralık maaşlarına ek olarak Türk Telekom’dan da 100 bin lira ek gelir almaktadırlar. Yönetim kurulu üyesi olan bir kişi ise emekli milletvekili olarak 129 bin 031 lira maaş da almaktadır.
Türk Telekom Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Hatipoğlu, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı olarak 2023 yılından bu yana görev almaktadır ve kariyerinin büyük bir kısmını Maliye Bakanlığı’nda geçirmiştir. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığına atanan hukukçu Fatih Sayan ise, eski Aile Bakanı ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Betül Sayan’ın kardeşidir. Ayrıca, Ulaştırma Bakan Yardımcılığı görevini de yürütmektedir.
Yönetim kurulundaki diğer üyeler arasında, Ulaştırma eski Bakan Yardımcısı Selim Dursun’un iki dönem Sivas Milletvekilliği yaptığı ve Ulaştırma Bakan Yardımcısı Enver İskurt’un Karayolları Genel Müdürlüğü’ne bağlı Otoyollar Daire Başkanlığına getirilmesi dikkat çekiyor. Devlet Denetleme Kurulu Başkanlığı yapmış olan Yunus Arıncı’nın daha önce Borsa İstanbul, Vakıfbank ve Erdemir’de de yönetim kurulu üyeliği yapmış olması, Türk Telekom’da siyasi ve ticari bağlantıların nasıl iç içe geçtiğini gözler önüne seriyor. Ayrıca ATV Genel Müdürlüğü ve Digitürk Yönetim Kurulu üyeliği gibi görevlerde bulunan Ümit Önal ve Hazine ve Maliye Bakanlığı Finansal Piyasalar Genel Müdürü Deniz Yılmaz, bu ilişkisel ağın bir parçası olarak öne çıkmaktadır.
‘Yandaşlara kolaylık sağlıyorlar’
CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, Türk Telekom’un siyasi bir organizasyon haline geldiğini ifade ederek, “Telekom iktidarın arka bahçesi oldu. Bakan yardımcıları artık bürokrat değil, siyasi kişiliklerdir ve çoğu eski AK Parti milletvekilleridir. Atamalarını Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı yapmaktadır” şeklinde açıklamalarda bulunmuştur. Ayrıca, çift maaşlı yönetim kurulu üyelerinin yandaşlara kolaylık sağladığını vurgulamıştır.
Bu durum, Türk Telekom’un yalnızca bir iletişim şirketi olmanın ötesinde, siyasi ilişkilerin ve çıkarların çatıştığı bir platform haline geldiğinin bir göstergesi. Siyasi bağlantıların yönetim kararlarını nasıl etkilediği ve bu durumun şirkete sağladığı avantajlar, halk arasında endişe yaratmaktadır. İşte bu noktada, Türk Telekom’un politika ve ekonomi arasındaki dinamikler üzerindeki etkisi daha da belirginleşiyor.