Tutuklamalar Protestolarla İlgili Şiddet İddiası

29 Kasım 2024 tarihinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuşmacı olarak yer aldığı TRT World Forum’a, İsrail’e yakıt sevk eden Azeri enerji şirketi SOCAR’ın CEO’su da davet edilmişti. Bu etkinlik esnasında, protestocular, Erdoğan’ı “Gemiler Gazze’ye bomba taşıyor” şeklinde protesto ettiler. Protestoların ardından dokuz kişi, 2 Aralık 2024 tarihinde ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla tutuklandı.
Protestocuların avukatları, 5 Aralık 2024 tarihinde İstanbul 10’uncu Sulh Ceza Mahkemesi’nde tutukluluğa itirazda bulundu. İtiraz dilekçesinde, “Tutuklama kararı ve adli kontrol kararı hukuka aykırı olup, güç sahibi konumunda olan hakimin panik haliyle bu gücünü keyfi kullanımından ibarettir” denildi. Dilekçenin kabulü üzerine dokuz kişi tahliye edildi.
Erdoğan’ın konuşması sırasında İsrail’e yönelik ticareti protesto eden dokuz kişinin, beş gün boyunca çıplak arama, şiddet, çökerterek öksürtme gibi onur kırıcı uygulamalara maruz kaldığı iddia edildi.
‘İşkence’, ‘nitelikli kasten yaralama’, ‘cinsel taciz’
Avukatları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Suçlamalar arasında “işkence”, “nitelikli kasten yaralama”, “cinsel taciz”, “hakaret” ve “tehdit” yer aldı. Dilekçede, Cumhurbaşkanlığı korumaları, İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlileri ve cezaevi personelinin bu suçları işlediği öne sürüldü.
Dilekçeye göre, “Fiziksel ve psikolojik şiddet uygulamak, işkencede bulunmak ve tehdit etmek suretiyle müvekkillerin onuruna, manevi bütünlüğüne saldırıda bulunulmuştur” ifadesi yer aldı. Ayrıca, tutuklama esnasında protestocuların, Cumhurbaşkanı’na seslenmeye çalışırken yere düşürülerek, fiziksel şiddet ve hakaretlere maruz kaldıkları belirtildi.
‘Müvekkillerin başörtülerini ve kabanlarını çıkartmaları istendi’
Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen tutuklular, burada 3 kadın polis memurunun, başörtüleri ve kabanlarını çıkarmalarını istemesiyle karşılaştılar. Daha sonra, üst aramasının yapıldığı ve açıklamalarına göre, şiddet içeren bir arama gerçekleştirildi.
Üst araması sırasında müvekkillerin elbiselerinin çıkarıldığı ve onlara alt iç çamaşırlarıyla sorgulama yapıldığını söyleyen avukatlar, bu uygulamanın onur kırıcı olduğunu ifade ettiler. Ayrıca, “Abdest almak isteyen müvekkillere birçok kez lavabo izni verilmedi” iddialarında da bulunuldu.
‘Cezaevinde çıplak arama yapıldı’
2 Aralık 2024’te tutuklanan kadın protestocular, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edildi, ancak burada yer olmadığı için başka bir cezaevine gönderildiler. Cezaevine ulaşmadan önce çıplak arama işlemine tabi tutulacakları bildirildi.
Cezaevinde, müvekkillerin iç çamaşırlarını çıkarmaları ve yere çökerek öksürmeleri istendi. Uygulamanın ardından başörtüleri kesildi ve daha sonra gelen başörtüleri de görevlilerce kesilerek alındı.
Yapılan tüm bu eylemlerin “işkence” olarak nitelendirileceği, insan onuruna aykırı bir