Kanadalı bir yetkili, ABD Başkanı Donald Trump’ın çelik ve alüminyuma uyguladığı gümrük vergilerine karşılık olarak Kanada’nın Çarşamba günü ABD’ye 29,8 milyar Kanada doları tutarında misilleme gümrük vergisi uygulayacağını açıklamıştır. Yetkilinin isminin ise herhangi bir sebepten ötürü açıklanmadığı belirtilmiştir.
ABD’nin çelik ve alüminyum ithalatına yönelik gümrük vergilerini artırma kararı, daha önce sağlanan muafiyetlerin, gümrüksüz kotaların ve belirli ürün muafiyetlerinin sona ermesinin ardından geçerlilik kazandı. Bu durum Trump’ın küresel ticaret normlarını ABD lehine yeniden düzenleme çabalarının bir parçası olarak değerlendirilmektedir ve bu süreç ivme kazanmıştır. Özellikle, Kanada, ABD’nin çelik ve alüminyum ihtiyaçlarını karşılayan en büyük yabancı tedarikçi durumundadır.
ABD ile Kanada arasındaki ticaret savaşının tırmanması, Kanada Başbakanı Justin Trudeau’nun bu hafta sona eren iktidarında, Pazar günü iktidardaki Liberaller’in liderlik yarışını kazanan halefine, Mark Carney’e bırakma sürecinin hemen öncesine denk gelmektedir. Bu durum, iki ülke arasındaki ticaret ilişkilerinde bir dizi karmaşık duruma yol açarken, Trudeau’nun liderlik sürecinin sona ermesi, ticaret politikaları açısından belirsizlikleri artırmaktadır.
Carney, başbakanlık görevini üstlenene kadar Trump ile herhangi bir görüşme yapamayacağını belirtti. Öte yandan, Trump sosyal medya platformları üzerinden, Kanada’nın “bizim değerli Elli Birinci Eyaletimiz olmasını” ifade ederek, Kanada’nın ABD ile daha yakın bir bağ kurma isteğini dile getirmiştir. Bu durum, iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği ve olası dış politikaların şekillenmesinde önemli bir etken teşkil etmektedir.
Kanada’nın uygulayacağı olan misilleme gümrük vergileri, iki ülke arasındaki ekonomik gerilimin ne kadar derinleşebileceğinin bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Gümrük tarifelerinin artırılması, yalnızca ticaret alanında değil, aynı zamanda diplomatik ilişkilerde de sorun yaratma potansiyeline sahiptir. Özellikle, Kanada’nın ABD’den gelecek olası yeni gümrük tarifelerine karşı tahkim ettiği ekonomik önlemler, gelecekte daha geniş çaplı bir ticaret savaşının fitilini ateşleyebilir.
Bu gelişmeler ışığında, hem Kanada hem de ABD’deki ekonomik aktörler, yeni ticaret politikalarının etkilerini öngörmekte ve stratejilerini bu doğrultuda yeniden şekillendirmekte zorlanabilir. Ticaret savaşları, özellikle çelik ve alüminyum gibi kritik sektörlerde, istihdam ve üretim açısından ciddi olumsuz etkilere neden olabilir. Dolayısıyla, bu süreçte yapılan her iki tarafın alacağı önlemler, uzun vadede iki ülkenin ekonomik istikrarı açısından önemli bir role sahip olacaktır.