Site icon Omedyam

Trump’ın Ukrayna Politikası ve Kremlin’in Yanıtı

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, 3 Kasım 2023 tarihinde önemli açıklamalarda bulundu. Peskov, ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın, Ukrayna’nın ABD yapımı füzelerle Rusya topraklarına düzenlediği saldırılara yönelik eleştirilerinin Rusya’nın mevcut tutumuyla örtüştüğünü kaydetti. Peskov, “Trump, Ukrayna’daki çatışmayı tam olarak neyin tırmandırdığını anlıyor,” diyerek Trump’ın konumu ile Rusya’nın görüşlerinin benzerlik arz ettiğini belirtti. ABD Başkanı seçilen Trump, Time dergisinde yayımlanan röportajında Ukrayna’nın Rusya’nın iç kesimlerine yönelik füzeli saldırılarını eleştirmiş ve ABD’nin Ukrayna politikasını değiştirebileceğini ifade etmişti.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodymyr Zelenskiy, Rusya’nın çok sayıda füze ve insansız hava aracıyla (İHA) Ukrayna’nın enerji sistemlerine saldırdığını duyurdu. Diğer yandan Rusya Savunma Bakanlığı, bu saldırıların Ukrayna’nın ABD üretimi ATACMS füzelerini kullanmasına misilleme olduğunu belirtti. Bu gelişmeler ışığında, Peskov Avrupa Birliği’nin Ukrayna’ya barış gücü askerleri gönderebileceği yönündeki tartışmaları da değerlendirdi. “Bu tür konular müzakereler sırasında ele alınmalıdır. Herhangi bir ateşkes olmadan önce ilerlememeliyiz. Yalnızca bir ateşkese odaklanmak yeterli değildir,” şeklinde konuştu.

Kremlin, Ukrayna sorunu üzerine müzakerelere açık olduklarını bir kez daha yineledi. Peskov, “Ukrayna üzerine görüşmelere açığız. Bunların mümkün ve gerekli olduğunu düşünüyoruz,” dedi. Ancak bu tür görüşmelerin anlamlı olabilmesi için koşulların belirgin olması gerektiğine dikkat çekti. Peskov, Trump’ın gelecekteki adımlarına dair umutlu olduklarını ancak geçmişteki uygulamaları hatırlayarak temkinli olduklarını vurguladı. Peskov, “Trump, ilk başkanlık döneminde Rusya’ya 50’den fazla yaptırım uygulandı. Geçmişteki eylemlerine dayanarak somut adımlar bekliyoruz,” şeklinde ifade etti.

Kremlin, Rusya’nın öncelikli hedefinin kalıcı barış olduğunu vurguladı. Peskov, ateşkesin yalnızca bir başlangıç olabileceğini, “Biz bir ateşkes değil, gerçek bir barış istiyoruz,” diyerek ifade etti. Moskova, Ukrayna’daki çatışmaların sona erdirilmesine yönelik uluslararası diplomatik çabalara önem verdiklerini belirtse de, şartlarının net bir şekilde göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade ettiler.

Trump’ın Ukrayna – Rusya özel temsilcisi Keith Kellogg’un yayımladığı barış planı, mevcut tartışmaların sonrasında gündeme geldi. Planın ilk maddesi, Moskova’nın siyasi izolasyonunun sona ermesini öngörüyor. Bu madde, özellikle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i isimlendirerek dikkat çekiyor. Bir diğer önemli madde ise, Ukrayna’nın NATO’ya katılma görüşmelerinin on yıl süreyle ertelenmesi gerektiğidir. Bu, Rusya-NATO arasındaki gerginliğin artışını engellemek amacı taşımaktadır.

Ukrayna’nın kaybettiği topraklarla ilgili de çarpıcı bir madde içermektedir. Savaş sonrası, Ukrayna Rusya’nın elinde tuttuğu topraklar üzerindeki yönetimini devretmek zorunda kalacak. Plan, her iki tarafın da ateşkes ilan etmesi ve barış müzakerelerine başlaması halinde ‘baskı ve teşvikler’ sunuyor. Rusya’ya yönelik ekonomik yaptırımların azaltılması ve barış sağlanması durumunda yaptırımların tamamen kaldırılması teklif ediliyor. Ancak, eğer Rusya ateşkes ilan etmezse, ABD, Ukrayna’ya silah yardımlarını artıracağını taahhüt etmiştir.

Ukrayna için ise faizsiz ekonomik borçlar ve sınırlı güvenlik taahhütleri öngör