Rusya Doğrudan Yatırım Fonu’nun başkanı Kiril Dmitriyev, Rusya’nın bütçesinin Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışındaki bazı üretici ülkelerin oluşturduğu OPEC+ grubunun uyguladığı üretim kısıntısı anlaşması sayesinde ek 40 trilyon ruble (yaklaşık 397 milyar dolar) gelir elde ettiğini duyurdu. Bu gelir, Rusya’nın bütçesine önemli bir destek sağlamakta ve ekonomik istikrar açısından kritik bir rol oynamaktadır.
Dmitriyev, Rus devlet kanalı Rossiya-24’e yaptığı açıklamada, OPEC+ nezdinde yürütülen üretim kısıntısı anlaşmasının küresel petrol sektöründe önemli bir istikrar sağladığını ifade etti. Bu istikrar, yalnızca Rusya için değil, dünya genelinde petrol piyasası için olumlu yansımalar doğurmuştur. Üretim kısıntısı uygulaması, sektör üyelerinin piyasada yaşanan dalgalanmalara karşı daha dirençli olmasına yardımcı olmaktadır.
Bu anlaşmanın sağladığı faydalara işaret eden Dmitriyev, petrol ve doğal gaz sektörüne yapılan yatırımların devam ettiğini belirtti. OPEC+ anlaşması sayesinde Rus bütçesinin elde ettiği ek gelir, dondurulan Rus varlıklarından çok daha büyük bir rakam olduğunun altını çizdi. Bu durum, hem doğrudan yatırım hem de bütçe dengesini sağlama açısından büyük bir önem arz etmektedir.
Yıllar önce, 2016’da petrol fiyatlarının düşüşü ile birlikte OPEC ve Rusya’nın liderliğini yaptığı bazı petrol üretici ülkeler arasında ortaklık anlaşması imzalanmıştı. Bu anlaşma, o dönemki ekonomik durumu iyileştirmek ve petrol fiyatlarının yeniden istikrara kavuşmasını sağlamak amacıyla yapılmıştı. Anlaşmanın etkisi, zamanla küresel enerji piyasası üzerinde önemli değişimler yaratmıştır.
OPEC+ grubunun son alınan kararıyla, 5 Aralık 2023’te yapılan açıklamada, günlük 2 milyon varillik üretim kesintisinin 2026 sonuna kadar uzatılması kararı alındığı duyuruldu. Bu karar, üretim kısıntısının devam edeceğini ve dolayısıyla petrol fiyatlarının stabil kalması adına önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. OPEC+ grubu, dünya petrol piyasasında fiyatları düzenleyen ana aktörlerden biri olduğundan, bu tür kararların dünya genelindeki ekonomik dengeler üzerinde etkisi bulunmaktadır.
