Amerika Birleşik Devletleri’nde 5 Kasım 2024 tarihinde gerçekleştirilen seçimlerin son oy sayımları tamamlandı. Bu seçimlerde, eski başkan Donald Trump, Arizona eyaletini de kazanarak ‘salıncak eyalet’ olarak bilinen kritik bölgelerdeki galibiyetini pekiştirdi. Salıncak eyaletler, seçimin sonucunu etkileyebilecek önem taşıyan eyaletlerdir ve Trump’ın bu eyaletlerdeki başarısı, toplamda 322 delege kazanmasını sağladı.
Trump’ın kazanımı sadece delege sayısı ile sınırlı kalmadı; ayrıca Cumhuriyetçi Parti’nin Senato ve Temsilciler Meclisi’nde de önde olması, iktidarı elde tutma açısından büyük bir avantaj sağladı. Senato’da 52 Cumhuriyetçi ile ve Temsilciler Meclisi’nde 213 Cumhuriyetçi koltuğuna sahip olan Trump, bu sayede Cumhuriyetçi Parti’nin hükümetteki etkisini artırmış oldu.
SENATO VE TEMSİLCİLER MECLİSİ
Senato, ABD Kongresi’nin üst meclisi olarak kabul edilmektedir. Her eyalet, Senato’daki toplam 100 üyeyi oluşturan iki Senatör seçer. Senatörler, altı yıllık görev süreleri için seçilirler ve bu süreçte, yasama organının önemli bir parçası olurlar. Senato’nun anayasadan aldığı çeşitli yetkileri bulunmaktadır. Bu yetkiler arasında yasa önerme, yasa tasarılarını hazırlama veya değiştirme, yasaların geçişini etkileyen uzun süreli tartışmalar yapma, federal bütçenin denetimini sağlama ve Başkan tarafından yapılan atamaları onaylama veya reddetme gibi işlevler yer almaktadır.
Öte yandan, Temsilciler Meclisi’nin yetkileri de çeşitli alanlarda önem arz etmektedir. Bu meclis, gelir kanunları çıkarma, federal yetkilileri görevden alma ve Seçiciler Kurulu’nda başkanlık seçimi açısından eşitlik sağlanması durumunda Başkan’ı seçme gibi işlevlere sahiptir. Temsilciler Meclisi, genel olarak daha doğrudan halkın temsilcisi olarak görev yaptığı için, yasaların oluşturulmasında önemli bir rol üstlenir.
Sonuç olarak, Donald Trump’ın kazandığı seçimler, hem delege sayısını hem de Kongre’deki güç dengesini Cumhuriyetçi Parti lehine değiştirmiştir. Bu durumu, hükümetin yasama sürecinde önemli bir etki yaratan bir ortam olarak değerlendirmek mümkündür. Hükümetin geleceği ve politikaların nasıl şekilleneceği, Trump’ın liderlik tarzına ve Parti’nin iç dinamiklerine göre karar alıcıların elinde olacaktır. Gelecek günlerde, bu değişimlerin nasıl yansıyacağı ABD’nin politik atmosferini ve kamuoyunu önemli ölçüde etkileyebilir.
