Trump, Paris Anlaşması’ndan Çıkma Kararını Açıkladı

ABD Başkanı Donald Trump, başkanlığının ilk gününde birçok önemli gelişmeyle birlikte yazılı bir açıklama yaptı. 20 Ocak 2017 tarihinde göreve başladığında, Trump, ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan ayrılacağını duyurdu. Bu karar, 2015 yılında uluslararası toplum tarafından kabul edilen ve iklim değişikliğiyle mücadele etmeyi amaçlayan önemli bir anlaşmanın yeniden gözden geçirilmesine neden oldu.
Trump’ın başkanlığı döneminde, iklim değişikliği ile ilgili politikaları değiştirme ve eleştirme çabaları ön plana çıktı. 2017 yılında ABD’nin Paris Anlaşması’ndan çekilmesi kararı, dünya genelinde çeşitli tepkilere yol açtı. Bu süreçte, birçok çevre örgütü ve iklim bilimcisi, Trump’ın kararını iklim değişikliği mücadelesine bir darbe olarak nitelendirdi. Başkanlık süresi boyunca, Trump yönetimi enerji üretimi ve fosil yakıtlar konusunda daha fazla serbestlik tanıyan politikalar geliştirdi.
Ancak Trump’ın başkanlığının sona ermesinin ardından, özellikle 20 Ocak 2021 tarihinde yeni başkan Joe Biden görevi devraldı. Biden, başkanlık kararnamesiyle ABD’nin Paris İklim Anlaşması’na yeniden taraf olmasını sağladı. Bu karar, Biden’ın iklim değişikliğiyle mücadeleyi öncelik haline getirdiğinin bir göstergesi olarak değerlendirildi. Biden yönetimi, iklim politikalarını güçlendirerek, dünya genelinde sürdürülebilir politikaların teşvik edilmesine yönelik adımlar atmaya başladı.
Joe Biden’ın seçimi kazanmasından sonraki ilk gün, iklim değişikliği ile ilgili meselelerde daha fazla proaktif bir yaklaşım sergileceği dönemin ilk adımı oldu. Anlaşmaya yeniden katılmak, ABD’nin uluslararası iklim taahhütlerini yeniden gözden geçirip bu konuda daha fazla liderlik göstermesi adına önemli bir adım olarak değerlendirildi. Bu değişim, hem iç politika hem de dış politika alanında çeşitli yansımalar ve tartışmalara yol açtı.
Sonuç olarak, Donald Trump’ın başkanlığı süresince alınan Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararı, iklim politikaları üzerinde derin etkilere yol açtı. Göreve gelen Biden’ın yeniden katılımı ise hem ABD için hem de uluslararası toplum için önemli bir gelişme olarak öne çıkıyor. Bu süreçte iklim değişikliği ile mücadele, dünya genelinde önem kazanmaya devam ederken, her iki başkanın politikalarının etkileri hâlâ tartışılmaktadır.