Amerika Birleşik Devletleri’nin yeni seçilmiş Başkanı Donald Trump, Çin’e karşı yürüttüğü ticaret ve gümrük politikalarını yönetecek bir isim olarak Cantor Fitzgerald’ın CEO’su Howard Lutnick’i Ticaret Bakanı olarak aday göstereceğini duyurdu. Bu karar, Trump’ın Çin ile yürüttüğü ekonomik mücadelede Ticaret Bakanlığı’nın rolünü artırmayı hedeflediğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Trump, Sosyal medya platformu Truth Social’dan yaptığı açıklamada Lutnick’in, ABD Ticaret Temsilciliği (USTR) ofisinin “doğrudan sorumluluğunu” üstleneceğini belirtti. Bu durum, Lutnick’in dış ticaret konularında daha geniş bir yetki ve sorumluluk taşıyacağı anlamına geliyor.
ÇİN’E KARŞI MUTLAK YETKİ
USTR’nin, dış ticaretle ilgilenen ayrı bir kurum olmasına rağmen, Lutnick’in kontrolü altında olması, Trump yönetimi açısından önemli bir stratejik adım olarak dikkat çekiyor. Böylece ticaret yetkisi merkezi bir yapıda toplanarak, Çin’e karşı ekonomik önlemleri daha etkin bir şekilde uygulama imkanı sağlanmış olacağı düşünülüyor. Ticaret Bakanlığı, son yıllarda ihracat kontrolleri ve korumacı tarifelerle, ABD-Çin ticaret savaşında önemli bir aktör haline geldi.
Lutnick, Çin’den daha fazla gümrük vergisi uygulanması gerektiğini savunan bir isim olarak öne çıkıyor. Radyo programlarından birinde, halktan vergi almak yerine Çin’e gümrük tarifesi eklenmesini önererek, “Halkımızdan vergi alacağınıza, Çin’e gümrük tarifesi koyun ve 400 milyar kazanın,” ifadelerini kullanmıştı. Bu yaklaşım, ABD’nin ihracatını korumaya yönelik atılacak adımların öncüsü olacağına işaret ediyor.
Ticaret Bakanlığı’nın, çip ve çip üretimi için gerekli altyapı gereçlerinin Çin’e ihracatını sınırlayan düzenlemelerdeki rolü de kritik önem taşıyor. Bu düzenlemeler, Çin’in yapay zeka ve askeri teknolojilerindeki ilerlemesini engellemeyi amaçlıyor. Trump yönetimi döneminde uygulamaya konulan bu önlemler, Biden yönetimi altında da genişletilmeye devam etti.
232. MADDE ENDİŞESİ
Ticaret Bakanlığı’nın Trump’ın 2018 yılında çelik ve alüminyuma uyguladığı tarifelerin dayanağı olan “232. Madde” yetkisini kullanma yetkisi de bulunuyor. Uzmanlar, Lutnick’in liderliğinde bu yetkinin yeniden gün yüzüne çıkabileceğini ve daha geniş kapsamlı tarifelerin uygulanabileceğini tahmin ediyor. 232. Madde, çelik ve alüminyum gibi ürünlerin yanlış özelliklerle alınmasını ulusal güvenlik riski olarak tanımlıyor. Bu durum, Türkiye gibi metal ihracatı yapan birçok ülkede tıpkı böyle bir etki yaratmış ve bu ürünlerin gümrük vergileri yüzde 25’e kadar artış göstermiştir.
Lutnick’in finansal geçmişi, Trump’ın ekonomik hedefleriyle doğrudan bir bağlantı taşıyor. Aynı zamanda BGC Group’un ve Newmark Group adlı gayrimenkul hizmetleri firmasının başkanı olan Lutnick, Trump’ın “Önce Amerika” gündemine de mali destek sağlamış bir isim. Wall Street’te Trump’ın en büyük destekçilerinden biri olarak bilinen Lutnick, Trump’ın seçim kampanyaları için bağış toplama organizasyonları düzenleyerek, onun ekibine katılan sadık isimlerden biri olarak öne çıkmaktadır.
