Olay, Brezilya’nın São Paulo şehrinin Alto da Lapa semtinde meydana geldi. Curtis ve ailesi, bir Japon restoranında akşam yemeği yedikten sonra dışarı çıktıkları esnada, silahlı bir çete tarafından durduruldular. Gangsterler, aileyi zorla arabalarına bindirerek, 16 kilometre uzaklıkta bulunan Brasilândia’da bir favela bölgesine götürdü. Favelalar, genellikle ekonomik sıkıntılar ve çete şiddetinin yoğun bir şekilde yaşandığı yerler olarak biliniyor.
Rehin alınan Curtis ailesi, dökülmekte olan bir barakada bir gece boyunca tutuldu. Brezilya medyasına yansıyan haberlere göre, o yerde yalnızca kirli bir yatak, her an çökecek durumda bir çatı ve birkaç plastik şişede su bulunmaktaydı. Çete, aileyi tehdit ederek banka bilgilerini zorla aldı ve toplamda 33 bin dolarlık bir miktarı gasp etti.
Bu süreçte, ailenin büyük kızı, akşam yemeği sonrası ailesinin ve kardeşinin dönmemesi üzerine balkondan durumu fark ederek hemen polisi arayıp kayıp ihbarında bulundu. Brezilya polisi, çetenin izini sürmeye başladığında ise, gangsterler sonunda Curtis ailesini serbest bıraktı.
Serbest bırakıldıktan sonra, gecekondu mahallesi içindeki yolları kaybolan aile, oradaki işçiler tarafından bulundu. O kişiler, Curtis ailesinin São Paulo’ya geri dönmelerine yardım ettiler. Olayın ardından polis, ailenin yaşadığı duygusal travmaya dikkat çekerek, durumun aciliyetine yönelik açıklamalarda bulundu.
Bu kaçırılma olayının sonunda, Curtis ailesi hayatta kaldığı için büyük bir şükür içindeydi. Gasp edilen 33 bin dolar henüz geri alınamamış olsa da, yaşananların çok daha kötü sonuçlanabileceği düşüncesi, ailenin kurtuluşunu büyük bir mucize gibi algılamalarına sebep oldu. Özellikle çete şiddetinin yaygın olduğu Brasilândia gibi bir bölgede hayatta kalmaları, onlara karşı devletin güvenlik mekanizmasının ne denli yetersiz olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.
