Dünya

Trump, Dışişleri Bakanı için Rubio’yu seçti!

ABD’nin 47. Başkanı olarak seçilen Donald Trump, ülkenin CNN ana akım medya organının haberine göre yeni Dışişleri Bakanı olarak Cumhuriyetçi Florida senatörü ve Trump’ın başkanlık adaylığına rakip olan Mark Rubio’yu düşündüğünü açıkladı. Böylece Rubio, Trump’ın kabinesine katılan ikinci büyük rakip konumuna yükseldi.

CNN’ye yansıyan bilgilere göre, Trump’ın “düşünce tarzına aşina” kaynaklar Rubio’nun 53 yaşında Dışişleri Bakanı olması için uygun bir isim olduğunu belirtiyor. Rubio, Cumhuriyetçi Parti’nin en etkili konuşmacılarından biri olarak tanınmakta olup, Trump’ın ilk başkanlık döneminde “ABD’nin Latin Amerika’daki fiili Dışişleri Bakanı” olarak anılmıştır.

Küba asıllı olan Rubio’nun Dışişleri Bakanı olarak atanmasının, özellikle Çin üzerinde etkili bir strateji amacı taşıdığı düşünülüyor. Rubio, Çin’in ekonomik ve sosyal politikalarını sert bir dille eleştiren bir tutum sergileyerek, Asya ülkesine karşı daha agresif bir dış politika benimseme çağrısında bulunuyor. Bu bağlamda, Rubio’nun bu atama ile ABD’nin Çin’e karşı duruşunu güçlendirebileceği öngörülüyor.

Florida Senatörü Rubio, kendi ülkesi içindeki hükümet karşıtı politikalarıyla da dikkat çekmektedir. Daha önce Eğitim Bakanlığı’nın kapatılması ve eğitimin eyalet bazında yürütülmesi amacıyla mücadele eden Rubio, Obamacare olarak bilinen sağlık hizmetleri programının durdurulması için de aktif roller üstlenmiştir. Bu gibi politikalar, onun hükümet müdahalesine karşı olan tutumunu gösteriyor.

Rubio’nun Görüşleri

Rubio, Hamas’ı bir terör örgütü olarak değerlendirirken, İsrail’in kendini savunma hakkını açıkça savundu ve Gazze’de sivil kayıplar hakkında sorulara “bunların hepsi vahşi… Ne gerekiyorsa yapılmalı” şeklinde yanıt vererek, İsrail’in politikalarını desteklemiştir.

Ukrayna ile ilgili olarak ise, Rubio, Rusya’ya karşı yapılacak yardımların sınırlandırılması gerektiğine inanmaktadır ve Trump’ın aksine Rusya’yı işgal nedeniyle doğrudan suçlamaktan çekinmemiştir. Bu tutumu, Rubio’nun dış politikadaki sert yaklaşımını gözler önüne sermektedir.

Türkiye ile ilgili olarak ise Rubio, Türkiye’nin insan hakları standartlarının gerilemesi konusundaki endişelerini dile getirmiştir. 2021 yılında dönemin Biden yönetimine sunulan bir dilekçede Türkiye’nin sözde Ermeni soykırımını kabul etmesi ve YPG’ye karşı yapılan operasyonları durdurması için ABD’nin baskı yapmasını talep etmiştir. Mektubunda, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dış politikası son yıllarda daha saldırgan bir hale geldi,” ifadesiyle Türkiye’nin tutumunu eleştirmiştir.

Rubio’nun Türkiye karşıtı bu tavrı, iki ülke arasındaki ilişkilerin gidişatı açısından kaygı verici bir durum olarak görülüyor. Trump’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile olan kişisel ilişkilerinin, Rubio gibi sert bir muhalefetle daha fazla dayanamayabileceği düşüncesi, gelecek kabine için önemli bir durumu ortaya koyuyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu