Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı medya organları ve sosyal medya platformlarında “Yenidoğan çetesini çökerten kahraman savcıya dosyadan el çektirildi” şeklindeki asılsız iddialar üzerine bir soruşturma başlattı. Bu gelişmenin ardından, söz konusu haberlerle ilgili incelemeler hız kazandı ve başlatılan soruşturmanın detayları gün yüzüne çıkmaya başladı.
Soruşturma kapsamında, avukat İrem Çiçek’in yanı sıra halktv.com.tr Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Dinçer Gökçe ile gazetepencere.com Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nilay Can, gözaltına alındı. Bu üç kişi, emniyetteki işlemlerinin ardından Bakırköy Adliyesi’ne sevk edilerek burada soruşturmayı yürüten savcılığa ifade verdiler. İlginç bir şekilde, gözaltına alınanların ifadelerinin ardından nöbetçi hakimliğine gönderildiği öğrenildi.
ADLİ KONTROL KARARI
Bakırköy Sulh Ceza Hakimliği, şüpheli avukat İrem Çiçek’e “konutu terk etmemek” şeklinde bir adli kontrol tedbiri uygulanmasına hükmetti. Ayrıca, Dinçer Gökçe ve Nilay Can hakkında da eş zamanlı olarak adli kontrol kararı alındı. Adli kontrol kararları, insanların özgürlüklerini kısıtlayıcı nitelikte bir düzenleme olarak tartışma konusu oldu.
ÖZGÜR ÖZEL’DEN TEPKİ
Konuya ilişkin bir açıklama yapan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, X sosyal medya platformu üzerinden yaptığı açıklamada, gözaltına alınan avukat ve gazetecilerin durumunu eleştirdi. Özel, “Bugün Avukat İrem Çiçek ve bazı gazetecilerin gözaltına alınma yöntemleri ve haklarında verilen adli kontrol kararları hukuka ve vicdana uygun değildir” şeklinde ifadelere yer verdi. Ayrıca, İrem Çiçek’in, yenidoğan çetesine ilişkin davada müdahillik talebinin bulunduğunu belirtmiş ve adli kontrol kararının bu durumu olumsuz yönde etkileyeceğini vurgulamıştır. Özel, “Bu nedenle bu kararın yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir” diyerek hukuk sistemine yönelik eleştirilerini dile getirmiştir.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma, söz konusu paylaşımların, toplumsal adalet duygusunu zedelemeyi amaçladığını ve yargı ile devletin itibarını zayıflatmayı hedeflediğini ifade etmektedir. Bu bağlamda, savcılık, söz konusu haberlerin “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma”, “yargı organlarında görev yapan kamu görevlilerine karşı hakaret” ve “iftira” suçlarını oluşturduğuna dikkat çekmiştir. Bu nedenle, 23 ayrı haber sitesi ve 13 sosyal medya hesabının incelendiği iddia edilmektedir.
Sonuç olarak, bu gelişmeler, adalet sistemi, basın özgürlüğü ve kişisel hakların korunması noktasında ciddi tedirginlikler yaratmaktadır. Gözaltına alınan kişilerin durumları, kamuoyunda geniş bir yankı bulmuş ve sosyal medya üzerinden de birçok spekülasyona yol açmıştır. Olayın nasıl gelişeceği ve hukuk sürecinin ne şekilde ilerleyeceği ise belirsizliğini korumaktadır.
