Belce ÖRÜ/SÖZCÜ
Haziran 2023 tarihinde göreve gelen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yaz aylarında Ankara’da bulunan bir alışveriş merkezi içindeki fast food restoranında kumpir yemesiyle medyada geniş yankı uyandırmıştı. O dönemde restoranın menüsündeki en ucuz kumpir 80 lira fiyat etiketine sahipti. Ancak günümüzde, aynı mekanın en ucuz yemeği olan kaşarlı kumpirin fiyatı 240 TL’ye kadar yükselmiş durumda. Bu süre zarfında, fiyat artışları asla durmadı ve sadece 1.5 yıl içerisinde kumpir fiyatlarına tam yüzde 300 oranında zam yapılmış oldu.
Restoranın menüsünde yer alan en pahalı seçeneklerden biri olan kavurmalı kumpir 405 TL’lik fiyattan satılmakta. Diğer seçeneklerle ilgili bilgilere baktığımızda ise ton balıklı kumpir 330 TL, vejetaryen kumpir ise 335 TL’ye alıcı buluyor. Bu durum, yeme-içme sektöründe yaşanan genel fiyat artışlarının bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.
GENÇ MENÜ 415 TL
Restorandaki ‘genç menü’ adı verilen ve içinde karışık kumpir, patates kroket ve bir içeceğin bulunduğu bu menü, ismine karşın gençlerin pek de rahat ödeme yapacağı bir fiyat seviyesi olan 415 TL’den satışa sunulmakta. Restoranın ortalama yemek fiyatları genellikle 300 TL civarındayken, bu durum gençlerin bütçeleri açısından bir zorluk teşkil edebilir. Özellikle son yıllarda artan enflasyon oranları ve genel yaşam maliyetlerinin yükselmesi, fast food sektöründeki fiyatlara da yansımakta.
Bakan Mehmet Şimşek’in bu görüntüsü, kamuoyunda birçok tartışmaya yol açarken, yemek yediği restoranın fiyatlarının da geldiği noktayı gözler önüne serdi. Ekonomi yönetiminde göreve geldiği andan itibaren gündemde yer bulan Şimşek, bu tarz görüntülerle birlikte toplumda ekonomik durum hakkında algıları şekillendirmeye devam etmekte. Özellikle genç kesimin ekonomik yükümlülükleri ve artan gıda fiyatları konusunda kaygıları bulunmaktadır.
Sonuç olarak, fast food restoranlarındaki fiyat artışları, yalnızca bir restoranın fiyat politikası değil, aynı zamanda Türkiye’nin genel ekonomik gidişatıyla ilgili önemli ipuçları vermektedir. Bu bağlamda, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın alacağı tedbirler ve uygulanacak politikalar, toplumun farklı kesimlerini doğrudan etkileyecek, özellikle gençler ve maddi durumu kısıtlı olan bireyler açısından kritik bir öneme sahip olacaktır.
