İngiltere’nin Yorkshire kıyılarında meydana gelen trajik bir deniz kazasında, kargo gemisi MV Solong’un bir tankere çarpması ülke genelinde büyük bir yankı uyandırdı. Kazada çarpan geminin kaptanı ile ilgili ortaya çıkan bilgiler, birçok insanda eleştiri yarattı. MV Solong’un sahibi olan Hamburg merkezli Ernst Russ şirketi, kaptanın Rus uyruklu olduğunu duyurdu. Olayın detaylarının incelenmesi sonucunda, çarpışmanın sorumlusu olarak kaptanın ağır ihmalinden şüpheleniliyor.
Portekiz bayrağı taşıyan MV Solong’un mürettebatında Rus ve Filipinli denizcilerin bulunduğu bildirildi. Çarpışma anında, Stena Immaculate adlı tanker, yaklaşık 220 bin varil jet yakıtı taşıyordu. Kazayla ilgili yapılan ön soruşturmada, olayın kasıtlı bir saldırı olduğuna dair herhangi bir bulguya rastlanmadı ancak bu ihtimal tamamen dışlanmış değil. İngiliz Ulaştırma Bakanı Mike Kane, parlamentoda yaptığı açıklamada, “Bir şeylerin feci şekilde ters gittiği belli. Ancak şu anda kötü niyetli bir eyleme dair elimizde bir kanıt yok” şeklinde konuştu.
KAPTAN GÖZALTINDA
Olayın ardından Humberside Polisi, 59 yaşındaki kaptanın ağır ihmal sonucu adam öldürme şüphesiyle gözaltına alındığını açıkladı. Şu anda kaptanın gözaltında olduğu ve soruşturmanın devam ettiği bildirildi. Çarpışma sırasında kaybolan bir mürettebat üyesinin hayatta olmadığı düşünülüyor. Deniz trafiği izleme verilerine göre, MV Solong çarpma esnasında saatte 18 mil hızla hareket ediyordu.
Çarpışma sonrasında her iki gemide de büyük patlamalar meydana geldi ve yangınlar çıktı. Kaza futbol sahası boyutlarında büyük bir kafa karışıklığı yaratırken, mürettebatın gemileri terk etmesi gerektiği ve bunun oldukça zor bir süreç olduğu bildirildi. Kazadan kurtulan bir denizci, kendileri için korkunç anlar yaşandığını, bazı arkadaşlarının alevler içinde kaldığını ancak cankurtaran botuna ulaşarak hayatta kalmayı başardıklarını vurguladı.
Başlangıçta birbirine kilitlenen gemiler, kazanın üzerinden geçirilen kısa bir zaman sonra, Pazartesi akşamı ayrıldı. Bu ayrılma, MV Solong’un güneye sürüklenmesine yol açtı. Sürüklenen gemiden akan jet yakıtı, deniz ve kıyı ekosistemleri açısından ciddi bir tehdit oluşturuyordu. Ancak, yetkililer yakıt sızıntısının önüne geçmeyi başardı ve doğaya olan zararın önüne geçmeye çalıştı.
Bu büyük deniz kazası, denizcilik güvenliği konusunda bir dizi soruyu gündeme getirdi. Kaptanın ve mürettebatın deneyimi ile kazanın nasıl gerçekleştiği konusunda detayların araştırılması, olayın gelecekteki benzerlerinin önlenmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Sonuç olarak, bu tür kazalar hem insan hayatını hem de doğayı tehdit eden durumlar olarak dikkat çekmektedir.