CHP’li Toprak: Türkiye Ekonomisi ve Dış Politika Eleştirisi

CHP İstanbul Milletvekili Toprak, yayımladığı haftalık raporunda Türkiye’nin güncel durumu ile ilgili önemli değerlendirmeler yaptı. Toprak’ın raporundaki en çarpıcı noktalar aşağıda sıralanmıştır:
*Eski ABD Başkanı Biden tarafından 13 Ocak’ta alınan karar, Türkiye’nin yapay zeka ve yüksek teknolojili çip satışında dışlanarak, ikinci sınıf müttefikler listesine konulmasıydı. Trump yönetiminin de bu durumu değiştirmemesi dikkat çekici bir tutum olarak öne çıkıyor. Hükümetin, ABD’nin bu müttefiklik ilkesine aykırı olan kararına sessiz kalması da başka bir endişe kaynağı. ABD’nin yüksek teknoloji alanında Türkiye’ye yönelik kısıtlamaların başında, F-35 yeni nesil savaş uçağı projelerinin Türkiye’den dışlanması ve F-16 satışında çıkarılan engeller gelmektedir. Tüm bu gelişmeler, Türkiye’nin savunma sanayiindeki ilerlemeleri baltalamaktadır.
“İktidarın özel sektöre yönelik tehditleri büyüyor”
*TMSF ve Devlet Denetleme Kurulu’na verilen olağanüstü yetkilerin kamu ve özel sektörü kontrol altına almaya yönelik olduğu vurgulanıyor. Bu iki kurum, kamu kurumları, belediyeler ve STK’larda görevden almalara ve özel şirketlerde kayyum atama yetkisine sahip. İktidarın, iktidara mesafeli olan özel firma ve şirketler üzerinde ‘mallarına, paralarına el koyma’ tehdidi ile biat etme mesajı verildiği düşünülüyor.
*Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 2024 istatistiklerine göre, Türkiye, insan hakları ihlalleri ve hukuksuz yargı kararları nedeniyle 47 Avrupa ülkesi içerisinde en fazla dava açılan ülke konumundadır. Anayasa, AİHM’nin kararlarını uygulama zorunluluğu getirmiş olmasına rağmen, Türkiye’deki mahkemeler bu kararları görmezden gelmekte ve iktidar da bu durumu onaylamaktadır. Bu tablo, Türkiye’nin Avrupa Konseyi üyeliğinden çıkarılması ve yaptırımlarla karşılaşabileceği endişelerini artırmaktadır.
*Gayrimenkul rantlarından kaynaklı gelirlerin asgari düzeyde toplanması, 2024’te getirilen Değerli Konut Vergisi (DKV) ile 83 milyon TL olarak tahakkuk etti. 2025 yılı için 165 milyon TL hedeflenirken, İstanbul ve Ankara’daki toplam tahsilatın sadece birkaç daire fiyatına denk geldiği vurgulanıyor. Bu durum, vergilerin toplanmasında ciddi kayıplar olduğunu gösteriyor. İktidarın, bu kayıplara yönelik etkin bir tedbir almak yerine göz yumması dikkat çekiyor.
“Karşılıksız çeklerde artış kaydedildi”
*Yüksek faiz oranları ve sıkı para politikaları, işletmelerin finansmana erişiminin zorlaşmasına neden oldu. Bu durum, geçen yıl karşılıksız çeklerin %210 oranında artmasına yol açtı. Protestolu senetlerin tutarı ise 50 milyar TL’yi buldu. Ekonomide bankaların sunmadığı kredilerin, çek ve senetlerle aşılmaya çalışıldığı bu dönemde, karşılıksız çıkan milyarlarca liralık çekler, reel ekonomiyi tehdit eder durumda. Ancak ekonomik yöneticiler, uygulanan politikaların başarı arzu ettiğini iddia ederek ekonomik durumu savunmayı sürdürmektedir.
*Ekonomide daralma ve belirsizlikler yatırım girişimlerini olumsuz etkilemekte. Teşvik belgeli yatırımlar, Kasım 2024 itibarıyla 57,3 milyar TL’ye düşerken, yılın 11 aylık döneminde %38’lik bir azalma ile 935 milyara geriledi. Yerli ve yabancı yatırımcıların yalnızca devlet desteklerine dayanarak yatırım yapmaları beklenmiyor; bunun için hukukun üstünlüğüne dayanan bir güvenilir yatırım ortamı sağlanması