Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Dairesi, Suriye’nin Lazkiye, Tartus ve Hama kentlerinde meydana gelen mezhepsel saldırılar sonucunda en az 111 sivilin hayatını kaybettiğini duyurdu. Ancak, BM yetkilileri, gerçek ölüm sayısının çok daha yüksek olabileceği gerektiği konusunda uyarıda bulundu. Bu durum, ülkenin çeşitli bölgelerinde devam eden çatışmaların ne denli yıkıcı sonuçlar doğurduğunu açıkça göstermektedir.
Açıklamada, “Ülke genelinde yaşanan bu rahatsız edici olaylarda, kadınlar ve çocuklar dahil olmak üzere aileler infaz edildi. Ağırlıklı olarak Alevilerin yaşadığı şehirler ve köyler hedef alındı” ifadeleri dikkat çekti. Bu mezhepsel ayrımcılığın, özellikle Alevi nüfusun yoğun olduğu bölgelerde kendini daha fazla hissettirdiği belirtildi. Bu tür saldırılar, sadece hayat kayıplarına değil, aynı zamanda toplum üzerindeki korku ve güvensizliğe de yol açmaktadır.
BM saha ekipleri, 6 ve 7 Mart tarihlerinde Lazkiye, Tartus ve Banyas şehirlerinde hastanelere yapılan baskınlarda birçok sağlık çalışanı ve sivilin hayatını kaybettiğini doğrulamıştı. Özellikle sağlık hizmetlerinin hedef alınması, insani durumun ne kadar kötüleştiğinin bir göstergesi olarak kaydedilmiştir.
Ayrıca, saldırılar devam ederken, bazı grupların yaşanan kargaşayı fırsat bilerek iş yerlerini ve evleri yağmaladıkları bildirildi. BM İnsan Hakları Dairesi Sözcüsü Thameen Al-Kheetan, “Çoğu vakada infazlar yapıldı. Erkekler ailelerinin önünde vuruldu” açıklamasında bulundu. Bu durumun, insanların hayatını tehdit eden bir güvensizlik ortamı yaratması kaçınılmaz bir sonuçtur.
ALEVİLER HEDEF ALINDI
Saldırıların faillerine dair kesin bilgi bulunmamakla birlikte BM, bu saldırıların hem geçiş dönemi yönetimine bağlı silahlı gruplar hem de eski rejime destek veren unsurlar tarafından gerçekleştirildiğini ifade etti. Al-Kheetan, saldırıların açıkça mezhep temelli olduğu konusunda uyarılarda bulunarak, “Hedef alınan yerlerin Alevilerin yoğun yaşadığı bölgeler olması tesadüf değil” dedi. Bu durum, Suriye’deki çatışmanın sadece siyasi değil, aynı zamanda mezhepsel bir skala kazandığını göstermektedir.
BM yetkilileri, bölgedeki çatışmaların artması ile can kaybının hızla yükseldiğine dikkat çekti. Belgelenen 111 ölümün 90’ının erkek, 18’inin kadın ve üçünün çocuk olduğu belirtildi. Saha ekipleri, ölü sayısının artabileceği ve bu saldırıların geniş çaplı bir misillemeye dönüşme riski taşıdığını ifade etti. Bu tür olaylar, uluslararası toplumun dikkatini çekmesi gereken ve acil müdahale gerektiren durumlar arasında yer almaktadır.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Suriye’deki geçiş dönemi hükümetinin saldırıları soruşturmak üzere bir komisyon kurma kararını memnuniyetle karşıladı. Ancak, yapılan soruşturmanın bağımsız ve tarafsız bir şekilde yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu tür bir bağımsız soruşturma, yalnızca adalet arayışı için değil, aynı zamanda toplumda güven tesis etme açısından da büyük önem taşımaktadır.
Şam’daki geçiş dönemi yönetimi, ortaya çıkan bu olaylarla ilgili soruşturma raporunun 30 gün içinde tamamlanacağını açıkladı. Ancak, bu süreçte etkin bir denetim ve şeffaflık sağlanması beklenmektedir.
