Haber kaynaklarına göre, Suriye Devlet haber ajansı SANA, ülkenin altyapısındaki ciddi hasarların yol açtığı enerji açığını gidermek amacıyla Türkiye ve Katar’dan iki elektrik üretim gemisi edinme planını duyurdu. Bu adım, Suriye’nin enerji krizine çözüm bulma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Elektrik İletim ve Dağıtım Genel Müdürü Halit Ebu Dayı, yaptığı açıklamada, bu iki geminin Suriye’ye toplamda 800 megavat elektrik sağlayacağını belirtti. Ebu Dayı, “Önceki rejim döneminde enerji üretim ve dağıtım istasyonları kadar elektrik hatlarının da gördüğü zarar çok büyük. Enerjiyi tüm Suriye’ye iletebilmek için bu altyapıyı yeniden tahsis etmeye çalışıyoruz,” şeklinde konuştu. Ancak, gemilerin ne zaman teslim edileceğine dair herhangi bir bilgi verilmedi.
Suriye’deki mevcut elektrik kesintileri ise büyük bir soruna dönüşmüş durumda. Devletin sağladığı elektrik, özellikle kırsal ve uzak bölgelerde günde sadece iki ila üç saatle sınırlı kalıyor. Bu durum, halkın günlük yaşamını olumsuz etkileyen ciddi bir sorun olarak öne çıkıyor. Geçici hükümet, bu kesintileri azaltmak ve devletin sağladığı elektriği iki ay içinde sekiz saate çıkarmak amacıyla çeşitli planlar üzerinde çalışıyor.
Tüm bu gelişmeler, Suriye’nin son yıllarda yaşadığı iç savaş ve altyapı hasarlarının bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Hükümet, uluslararası yardım ve iş birliği ile bu durumu iyileştirmeye çalışıyor. Türkiye ve Katar gibi ülkelerden alınacak elektrik üretim gemileri, ülkenin enerji krizine çözüm bulma yolundaki önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Enerji açığı, Suriye’nin yeniden inmasına yönelik atılan adımların önünde büyük bir engel oluşturmaktadır. Enerji üretimini artırma çabaları, sadece elektrik ihtiyacını karşılamakla kalmayacak, aynı zamanda ekonominin yeniden canlanmasına ve halkın yaşam standartlarının yükselmesine katkı sağlamayı hedefliyor. Ancak, bu çabaların yanı sıra, uzun vadeli bir çözüm için altyapının kalıcı olarak onarılması gerektiği de bilinmektedir.
Suriye’deki bu elektrik sıkıntısı, sadece bir ekonomik sorun olmadığını göstermektedir; aynı zamanda sosyal huzursuzluk ve yaşam kalitesinin düşmesi gibi sorunları da tetikleyebilmektedir. Bu nedenle, hükümetin enerji krizine yönelik yaptığı bu yeni girişimin, halkın yaşamını iyileştirme konusunda ne kadar etkili olacağını görmek için zaman gerekecek.
