MHP Genel Başkanı’nın, PKK lideri Abdullah Öcalan ile ilgili çıkışı Diyarbakır’da merak ve şüphe uyandırdı. Milliyetçi politikacının beklenmedik açıklaması birçok kişiyi şaşırttı. Sokakta konuştuğumuz herkes sorularımıza soruyla cevap vererek şüphelerini dile getiriyor.
Açıklamaları samimi bulmayanlar çoğunlukta. Önceki çözüm süreci ve sonrasında yaşanan olayların büyük bir kırılma ve güven sorunu oluşturduğu yorumları yapılıyor. Gelişmelerin arkasında farklı hesapların yattığına dair bir güvensizlik hissediliyor. Bazıları ise bu açıklamaların yeni bir anayasa değişikliği için taktik olduğunu ya da hükümetin ekonomik kriz ve yolsuzluklar karşısında yeni bir gündeme ihtiyacı olduğunu söylüyor.
Vatandaşlar gelişmeleri Orta Doğu’da devam eden gerilimle ilişkilendirdiklerini dile getirirken, barış ve Kürtlere hak tanınması konusunda ortak bir talep olduğunu belirtiyorlar. Street Peace, equal citizenship, education in the mother tongue issues are fundamental topics in almost every conversation we have.
Retired civil servant Emine Hanım, worries that the process she follows from the news might be rushed. She argues that the political will of the Kurdish people has moved beyond Öcalan. She emphasizes the cultural and political demands of the Kurdish people, especially the issue of education in their mother tongue, as crucial points for a solution.
A shopkeeper, who prefers not to be named because he is not sure where the process will go, references Selahattin Demirtaş, the former co-chair of the People’s Democratic Party (HDP). “If they are sincere, they should release Demirtaş first,” he says. His friend supports him by saying, “Demirtaş promised hope, but they arrested him without any crime.”
An elderly man named Bedri stresses that the Kurds are always ready for peace and believes that the problem can be solved by Bahçeli and President Recep Tayyip Erdoğan. He mentions that the US and Israel do not want a resolution to the Kurdish issue, and if they do not interfere this time, peace will be possible.
Abdullah Öcalan’s lawyer İbrahim Bilmez says they are following Bahçeli’s statements carefully. He emphasizes the importance of Bahçeli’s statement as an acknowledgment of the isolation in İmralı. Öcalan has been prevented from meeting with his lawyers and family for some time.
A academician from Dicle University, Vahap Coşkun, who was part of the Wise People group in the peace process, comments that Bahçeli’s statement will have a deep impact on politics. He believes that the response of Kandil will be decisive in this process.
Analyst Cuma Çiçek emphasizes that the hand Bahçeli extended is not spontaneous but a state gesture. He believes that the state’s clear expectation from this process is the disarmament of the PKK. Although the demand for disarmament is high, the political solution to the Kurdish issue is not adequately discussed. He also mentions that the main missing piece in this puzzle is the expectations of the Kurdish street.
