Sinan Ateş Suikastında Takipsizlik Kararı Şoku!

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Sinan Ateş suikastı ile ilgili yürütülen soruşturma çerçevesinde, aralarında eski MHP Milletvekili Olcay Kılavuz’un da bulunduğu toplamda 22 kişi hakkında takipsizlik kararı verdi. Bu karar, 2025 yılı Ocak ayında kamuoyuna yansırken, davanın takipçilerini derin bir hayal kırıklığına uğrattı.
Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, verilen takipsizlik kararını duyurdu. Gerek duyduğu duygu ve düşünceleri aktarırken, sözlerinin etkileyici bir şekilde kamuoyuna ulaştığını ifade etti. Ayşe Ateş, açıklamasında, “Kamuoyuna duyurulur: Az önce elime ulaşan yargı kararına göre, iddianame hazırlanmasını beklediğimiz ikinci soruşturma dosyasındaki bütün sanıklar hakkında takipsizlik kararı verildi. Bu kararla birlikte Sinan Ateş’in neden katledildiği, katledilmesi talimatını kimlerin verdiği gibi sorular cevapsız kaldı. Elleri kanlı azmettiricilere normal hayatları hediye edilirken, bana ve iki kızıma bir ömür boyu ölüm tehdidi altında yaşamak layık görüldü” ifadelerini kullandı.
Ayşe Ateş, yaşadığı bu zor sürecin kendisi ve kızları için ne kadar yıkıcı olduğunu vurgularken, aynı zamanda devletin güvenlik önlemlerinin de yetersiz olduğunu dile getirdi. Bu bağlamda, kendisine tahsis edilen korumaların hiçbir anlamı kalmadığını ifade eden Ayşe Ateş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da seslenerek, “Sayın Cumhurbaşkanı’m, bana tahsis ettiğiniz iki yakın silahlı korumanın artık bir anlamı kalmamıştır. Sinan Ateş’i makamınızın bir kilometre ötesinde katlettirenler, bu saatten sonra aldıkları bu cesaretle Ayşe Ateş’e ve iki kız çocuğuna neler yapmazlar” dedi.
Kendisi ve çocukları için devletin sağladığı koruma önlemlerinin, yaşanılan olayın ağırlığı karşısında yetersiz kaldığını vurgulayan Ayşe Ateş, “Değil iki koruma, bir orduyu yanımıza verseniz onları durduramazsınız. Ben ve kızlarım önce yüce Allah’a, sonra aziz milletimizin vicdanına, şefkatine ve iyiliğine sığınıyoruz” diyerek ifade etti. Bu sözlerle, hem kişisel bir çaresizlik hem de genel bir güvensizlik hissettiğini ortaya koydu.
Sinan Ateş, 2025 yılı sürecinde, Ankara’da meydana gelen bir suikast sonucu hayatını kaybetmişti. Olay, Türkiye’nin iç siyasetindeki bazı güç odaklarını ve ilişkileri sorgularken, toplumda da derin bir tartışma başlatmıştı. Başsavcılığın takipsizlik kararı vermesi, cinayet ve faili meçhul olaylar karşısında toplumda oluşmuş olan endişeleri daha da artırdı. Bu durum, özellikle Adalet Bakanlığı ve güvenlik kurumları üzerinde baskı yaratan bir gelişme olarak öne çıkıyor.
Ayşe Ateş’in çağrısı, sadece kendi durumu değil, aynı zamanda benzer durumda olan birçok insan için de bir umut olma niteliği taşıyor. Suikastın ardındaki gerçekleri ortaya çıkarmak ve adalet arayışını sürdürmek, Türkiye’deki birçok avukat, insan hakları aktivisti ve basın mensubu için bir görev haline geldi. Sinan Ateş’in soruşturmasındaki takipsizlik kararı, adaletin ne kadar erişilebilir olduğuna dair önemli soru işaretleri oluşturuyor.